26 Nisan 2020 Pazar

Corona Günleri 41. Gün



Corona Günleri

41. Gün

41 kere maşallah...

Bugün neşeli uyandım, dün çok moralsizdim ama yeni bir gün her zaman yenilikleri de beraberinde getirir. Akşam üzeri de Polonya'dan Savaş ile konuştuk, keyfim yerine geldi, kafamda oluşan projelerim için faydalı bir görüşme oldu, İlker bizi sinir etse de :). 

Öğleyin, geçenlerde pişi tarifi paylaşmıştım facebook'ta, onu denedim, güzel oldu. Hepimiz afiyetle yedik. Sonra kendimi arka balkona attım. Partifikirlerinin malzemelerini toparladım, pek bir dağılmışım. Çok güzel kilitli kapaklı kutularım vardı, onları çıkarttım, mutfaktaki kileri temizledim, kutuları yıkayıp, bakliyatları içlerine yerleştirdim.  Atılacak, verilecek bir sürü şey çıktı gene, onları da hallettim. Güzel oldu. 

Akşam üzeri de ikinci adresimde yemek hazırlayıp yedikten sonra duşa attım kendimi... Yorucu ama huzurlu bir gün oldu. 

Bugün saçlarımı kuruturken zorlandım, niye derseniz, 50 gündür kuaför yüzü görmedim, en son İstanbul'a geldiğim hafta gitmiştim kuaförüme, sonra tıssss... Saçlarım uzamış, harika ama ben muhakkak uçlarından aldırırdım şimdiye kadar ama nerdeee....Benim için depresyon yaratacak bir durum, mor kısmımda uzadı, yok olmak üzere, çok feci.... :)

Ocak ayında Tchibo'dan manikür seti almıştım ama alırken bu kadar işime yarayacağını düşünmemiştim. Artık evde tırnak bakımından vaz geçmeyeceğiz gibi...

Hava hala soğuk, balkonda oturulmuyor, güneş var ama ayaz. Meltem, amcasıyla bahçeye indi bugün de, ve güneşten yüzü yanmış, keza dün Mert'inde yüzü yanmış, ben o kadar yüzümü güneşe tuttum ama nafile.. Çocuklar mayıs sonu bronz olurlar iyice... Ben de havuz başında güneşlenmek için şezlong aldım kendime, bu sene ortak hiçbir yere oturmam, hava kıvama gelse bronz olacağım.

Bugün sizinle geçen hafta ofiste çektiğim Arctimo kupalı resmimi paylaşıyorum. Dışarı çıkmayınca resim de çekilmiyor. Yarın Arctimo Siparişlerim var, onlarla gene bi şeyler çekerim. 

41 kere maşallah hepimize, yakın çevremizde ciddi corona olan olmadı, bizler hepimiz iyiyiz. Olan birkaç vak'a var ama onlarda iyiler çok şükür. 

Bakalım Mayıs ayı bize neler gösterecek. Hepinize iyi geceler...

Tugba





25 Nisan 2020 Cumartesi

Corona Günleri 40. Gün




Corona Günleri

40. Gün


Bugün sokağa çıkma kısıtlamasının 3. günü, bana ağır geldi, yarın nasıl geçecek bilmiyorum. Kafamda yapmam, üretmem gereken bir çok fikir var ama hiçbirini yapamamanın siniri ve üzüntüsü var. 

40 gün kolay değil, 18 yıl önce Meltem'in doğumundan sonra 40 gün annem evden çıkmama izin vermemişti, ama ben 25.ci günde delmeyi başlamıştım. 40 gün hiç hayat benim için, hepimiz için bloke olmamıştı. Bayrama doğru önlemleri gevşetecekler ama 70 gün geçmiş olacak bayrama kadar,  sonrası nasıl güvenebileceğiz? Ben bu kadar çok bilginin saklandığı bir ortamda gevşetilmiş yaşamda hemen sosyalleşebileceğimizi pek sanmıyorum. 

Bugün aslında benim için iyi başlamıştı, öğleyin Tuğçeler bahçelerine çağırdılar, onlara gitmeden Rukiye'nin Islak Kekinden yaptım. Mert'i de alıp komşularımıza gittik. Mert'e ev dışında olmak iyi geldi. Hepimize iyi geldi. Hava buz gibiydi ama temiz hava paha biçilmezdi. Bahçede güzel bir öğleden sonra geçirdik ama eve dönüp ikinci adresime atınca kendimi, moralim düştü. 

40. Gün için daha farklı şeyler yazmayı planlamıştım. Neyse yarın daha iyi yazacağım. Gidip uyuyacağım hatta biraz sonra. 

Hepinize iyi geceler 

Tugba

24 Nisan 2020 Cuma

Corona Günleri 39. Gün




Corona Günleri


39. Gün


40'a 1 kala...

Hayırlı Ramazanlar...

İnanılır gibi değil, Türkiye 40 günden fazladır korona illeti ile savaşıyor. Sanki bu hafta "önümüzdeki iki haftayı" aştık galiba, bugün vak'alar daha kontrol altına alınabilmiş durumda gibi ama önlemlerin daha gevşememesi gerek, yoksa 40 gündür yaptığımız fedakarlıklar çöpe gider ki Sağlık Bakanı da aynısını söyledi bugün, "evde kalmaya devam" edip bu illeti yeneceğiz inşallah.

Aylardır beklediğimiz Ramazan ayı için dün gece ilk defa sahura kalkıldı. Bu sene feci sönük girdik. Eskiden " hurma ne kadar oldu bu sene?", "ramazan kolileri ne kadar olacak?" "İftar saatlerindeki İstanbul trafiği hayatımızı nasıl etkileyecek?" diye telaşlarımız olurdu. Bu sene hiç bunları yaşamadan kendimizi Ramazanın ilk gününde bulduk. Umarım Ramazanın sonunda bayramın gelmesiyle bu illet bizi terk eder... Hadi hayırlısı diyelim....

Dün akşam gerçekten harikaydı. Komşularımızla balkondan da olsa ortak bir şey yapmak hepimize iyi geldi. Hiç bir zaman unutamayacağımız bir 100. Yıl Kutlaması oldu bu şekilde açıkçası. Moralimize iyi geldi. Birbirimizle kaynaşmayı çok özlediğimizi anladık hepimiz. 

Fotoğraflarını paylaşan herkese bir kere daha teşekkür ediyorum. Bloğumda harika bir hatıra olarak kalacak.

Bu illet biran evvel yok olsun çünkü insanoğlu kaynaşarak mutlu oluyor. Böyle evlerde tekil tekil, hep aynı kişiler, yaşam tutkumuza iyi gelmiyor, insan farklı kişileri görmeli, duygu ve düşüncelerini paylaşmalı, sadece ev yemekleri olmaz, farkı tatlar tatmalı, yeni yerler görmeli, gezmeli, bizler bunlardan beslenerek yaşama tutunmaya devam etmekteyiz. 

Ev yemekleri demişkennnn, bugün evdeki ikinci adresimdeydim tabii ki, hem ana yemek hem de kek yaptım çayla yemek için. Mutfakta bulaşık bitmiyor mübarek, nasıl bi bereket, bıktımmmm.

Kalan vaktimde de sabahtan bazadaki kıyafetlerimi bi düzenledim. Hava hala soğuk olduğu için bir kaç yazlık parça aldım, tekrar kapadım. Akşam da deli işi taşlı goblenden yaptım. Hala başındayım, nasıl bitecek bilemiyorum. 

Hepinize iyi geceler

Tugba

23 Nisan 2020 Perşembe

Corona Günleri 38. Gün




Corona Günleri 


38. Gün

Bugün 23 Nisan, Neş'e doluyor insan...

Bu akşam saat 9'da o kadar mutlu olduk ki, site sakinlerimiz hep birlikte İstiklal Marşını okuduk, arkasından İzmir Marşı, 10. Yıl Marşı, evde de olsak büyük bir coşkuyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'mizin kuruluşunun 100. Yılını kutladık. 

Finali İlker "Ankara'nın bağları" ile yapması da ayrı bir güzellik oldu. Karantina günlerinde komşular hep birlikte dans ettik, şarkı söyledik. 

İnsanlar olarak birlikte bir şeyler yapmayı ne kadar özlediğimizi fark ettik. Allahım Korona için biran evvel çözüm bulunsun ve eski birlikteliklerimize geri dönelim. İnsanoğlu kaynaştıkça mutlu oluyor, uzaktan uzaktan iyi değil. 

Bugün size söz verdiğim gibi yazımı sevdiklerimin çocuklarının fotoğraflarına ayırıyorum. Bu arada fotoğrafların arasında iki farklı fotoğraf var. Birincisi Kuzenim Semra Abla'nın dedesinin kurulan mecliste millet vekili olduğu yazısı (Yani Halam Neveda Işık'ın eşi Eniştem Şemsettin Işık'ın babası), ikincisi Anadolu'da, köylü çocuğun, bir elinde yavru kuzusu bir elinde Türk Bayrağı ile günün anlam ve önemini anlattığı video, günün en güzel hediyesiydi. Hani dün dedim ya, gelecek nesilden ümitsizim diye, bugün vaz geçtim, bu nesil gene Türk olduğunu anlayacak ve bayrağımızı sonsuza dek dalgalandıracaklar.

Sözü onlara bırakıyorum:
Derin ve Deniz Yeğinbaş


Ali Emir Uzun


 

Mehmet Demir Çay

Efe Mert Dikmen
Ece Su Dikmen 

 

İkizler Burak ve Berrak Solaklar


 Yeğenim, Selen Saner
Toprak Sezer
Top 



İdil Uğuzluoğlu 

Banu ve Arda Sertaç
Arda Sertaç

 

Alisa Susi

Zeynep Naz Gülenç
Oğluşum Ali Mert Arıcı ve Kerem Yıldız / Bağdat Caddesi'nde 2013 yılındaki kutlamadalar 

Girayhan Sesli

Mustafa Ege Şentürk

Anadolu Çocuğumuz ve Kuzusu

Şemsettin Eniştemin Babası, İlk Milletvekillerinden Hüseyin Hüsnü Işık

Üçüzler: Azra, Ali Efe, Arya Hasuğur
Türker ve İpek'in Kızları Mine ve Melisa Talayman


Ela ve Eymen Kunduracı
Zeynep Şirin
Deniz Ulaş




22 Nisan 2020 Çarşamba

Corona Günleri 37. Gün




Corona Günleri

37. Gün



BİZİM BALKON
Bugün balkonumuzu süsleyip yarına hazır olmak istedik. Sonuçta yarın 23 Nisan 2020, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun 100. yılı, açıkçası bu yıl içimiz buruk kutlayacağız, zaten öyle bir nesil yetiştirmişiz ki, 100. yıl çok da umurlarında değil. Mert hayretler içinde bizi seyretti. "Abarttınız" dedi. İnanamıyorum. Çok üzdü beni...

90'lardan sonra yetişen nesil ne yazık ki Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının bize armağan ettiği güzel ülkenin , ayrıcalıklarının farkında bile değil, onlar için bunlar doğal, abartmaya gerek yok. Biz olmasak onlara Atatürk'ü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ne kadar büyük bir zorluk içinde var edildiğini ve biz Türklerin tekrar bir vatana sahip olduğunu aktaracak nesil yok. Son biziz belki 80'lilerin bazıları. Yazık. 

Neyse bugün yemek yapma ile geçen bir gündü. Ev kadınlarının işi gerçekten zormuş, hak veriyorum onlara, "tüm gün mutfakta geçti" dedikleri doğruymuş. Önlerinde saygı ile eğiliyorum.  Mutfaktan çıktım, Meltem'i eve kapanmadan 1.5 saat araba ile dolaştırdım. Eve geldik, yıkandım, sonra da balkonu süsledik. 

Bugün yeni verilen maskelerden takmaya başladım. Edindiğim deneyimi size bir hikaye ile anlatmak isterim:

Yıl 1990, Gaye Teyze ile Londra'dayız, bazen Türk Mahallesine gidip yiyecek alışverişi yapardık, Türkiye'den gelen ürünleri almak bizi keyiflendirirdi. Bir gün Gaye Teyze kornişon turşusu almış. Turşunun markası Berrak Turşu, o zamana kadar bu markadan haberdar değildim. Kavanozun yüksekliği 16 cm gibi olsa içinde 3 sıra üst üste tek tek dizilmiş, eşit büyüklükte kornişonlar vardı. Birinci kat, ikinci kat, üçüncü kat, boylar aynı, ne eksik, ne uzun ne kısa, o zaman için hayretler içinde kalmıştım. Biz turşulardan almaya devam ettik ve sonra ben Türkiye'ye döndüm. 

90'ların sonralarına doğru  Berrak Turşuları,  Türk Piyasasına da girdi, ben de o 3 sıra turşuları merak ettim bulur muyum diye, bir de ne göreyim. İhraç edilen kornişonlardan arta kalan uzun, kısa, şişman, cılız kornişonların hepsi karışık bir kavanozda, onu alıp yiyorsun. Çok üzülmüştüm, biz niye bu kadar güzel şeylere sahip olmuyoruz ve kalanları yiyoruz diye... 

Bugün, günler sonra eczaneden aldığım maskeyi taktığımda, bize, Türk Milleti'ne layık görülen maske, tek kart tela, burun kısmında da tel olmayan gayet dandik bir şey, maske değil ama. Aklıma kornişonlar geldi, niye mi? Geçen haftadan beri İngiltere'ye gönderdiğimiz maskelerin, tek kat ve telsiz olduğunu zannediyor musunuz? İngiltere öyle olsa alır mı? Ama içeri de Türk Milleti,  "ne versen razı",  zaten cahiliz ya, koyun muhabbeti, çok üzüldüm ve içerledim. 

Bizler her şeyin en iyisine layıkız ve olacağız. Umarım Türk Milleti tez zamanda kendine gelir ve hak ettiği yeri bulur. Yoksa yazık bize gerçekten yazık.

Bu günlük benden bu kadar, hepinize iyi geceler diliyorum.

Tugba



21 Nisan 2020 Salı

Corona Günleri 36. Gün





Corona Günleri

36. Gün


Hello, 
How are you? 

Ne alaka diyeceksiniz, TRT 2'de Adele'in Newyork Konseri varmış, Bodrum'dan Arzu mesaj attı, onu açtım, harika, en sevdiğim şarkı... İyi geldiiiii.

Ayyy ama bir anda artık konsere gidemeyeceğimiz aklıma geldi. Prag'taki Celine Dion konserimiz çöp oldu. Yazın Açık Hava'daki Konserler, 2 yazdır Kuşadası'nda gittiğimiz açık hava konserleri, yok yok yok.... Düşünmek istemiyorum...

Bu sabah gene Londra'daki Plates dersime katıldım, çok başarılıydı, akşam üzeri inanamayacaksınız Monaco'daki arkadaşım Lucy'nin verdiği Yoga dersine katıldım. Yoga zormuşşş, Yoga yapanlara Namaste.... Plates gibi değil, zor ama salı perşembe sabah plates, akşam üzeri Yogaya devam edeceğim. İlginç bir Türk olarak, İngilizler'in arasına karışmak çok hoşuma gidiyor. 

Bugün kalan vaktimde ofise gittim, malum Meltem'in 18 yaş doğum gününe az kaldı. Onun hazırlıkları için bir şeyler baktım. Eve gelince balkonumuza Türk Bayrağımızı astım. Yarın biraz daha süsleme yapacağım. 

Aaaa bugün flash bir mail aldım. Starbucks'a geçen ay müşteri hizmetlerine yazmıştım bari çekirdek kahvelerinizi online satın diye,  yesss bugün cevap geldi, online satışa başlamışlar, hemen sipariş verdim, meraklısına duyrulur. https://dijitalkatalog.shaya.com.tr/

Biraz evvel coştum ve sitedekilere 23 Nisan için çocuklarımızla sosyal mesafeyi koruyarak bahçede  "şiir okuyalım, şarkı söyleyelim, 23 Nisanın önemini anlatalım" dedim ama anneler haklı olarak kabul etmediler. Çok üzgünüm 100. yılı coşku ile kutlayamayacağız. 

Yarını sevdiklerimin çocuklarının 23 Nisan resimlerine ayıracağım. Birazdan sosyal medyadan duyuracağım. Bana resim yollayanların resimlerini yayımlayacağım. 

Hepinize iyi geceler, hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı topraklarımızdan....

Tugba

20 Nisan 2020 Pazartesi

Corona Günleri 35. Gün






Corona Günleri

35. Gün

Bir tanem Meltemim
Giderek ağırlaşıyor şartlar ama beterin beteri  var tabii, bin şükür aç değiliz, açıkta değiliz ama bugün Migros alışverişine ben gittim İzo ile, sona doğru maskeden nefes alamadım, panik atak geçirdim. Kendimi zor attım arabaya, Allahtan İzo'ya Migros'takiler yardım etti, alışverişi tamamladı ve  eve döndük. Önümüzde 4 koca gün var, nasıl olacak bilmiyorum. Yarın ve öbür gün dışarıda dolaşmam gerek sanki, yok yok çıkmam merak etmeyin.

Sabah Meltem'i yıkadık,  çok keyiflendi, sonra beraber keyif yaptık, çok tatlıydı. 

Akşam üzeri arkadaşım Tuğçe aradı, bahçe katında oturuyor ve hamile, O da bunalmış, sesimi berbat duyunca çağırdı,  Onlara gittim, bahçede oturduk, iyi geldi açıkçası. 

Son iki gündür İzo ile yemek yapmakta tekledik, dün ben tuzu kaçırmışım bugün de İzo dolmayı çok acılı yapmış. Biran önce eskiye dönmemiz gerekiyor. 
Denizli
Tuğçe ile bahçe keyfi

























Hafta sonu Denizli'de oturan arkadaşım Selin, İnstagrama sitesindeki kahve keyfini koymuş, bayıldım. Herkes kendi balkonunda, elinde kahvelerini yudumluyorlar, sosyal mesafeye tam uyum.

Biraz evvel bu hafta 4 gün olarak açıklandı sokağa çıkma kısıtlaması, iyi bir şey ama büyüklerimiz bunu açıklarken gene bir anda içlerinden particilik fırladı ve o kötü bu kötü dendi, halbuki hepimizin ihtiyacı şu an,  devlet büyüklerimizin tarafsız olarak bizleri kucaklaması bu kötü günlerde, o parti, bu parti hiç çekilmiyor gerçekten. 

Şu an TV'de Recep İvedik 1 var, en beğendiğim, biraz seyredeyim de güleyim. Sinirlerimi toparlayayım.

Hepinize iyi geceler...

Tugba


Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...