yemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Temmuz 2023 Cuma

Yaz Ortası Diyet Olur mu?

 Diyet....

  • 1993 yılında Londra'dan ülkeye kesin dönüş yaptığımda 58 kiloydum. 2 ay sonra,  adaptasyon ve hayal kırıklığından kaynaklı 7 kilo kaybetmiştim. 
  • 1997 yılında evlendiğimde 55 kilo idim. 
  • 2002 yılında Meltem'i doğurduktan kısa bir süre sonra 58 kiloya dönmüştüm. 
  • 2003 sonunda Mert'i doğurduktan sonra da uzun bir süre 62 kiloda kalıverdim. 
  • Uzun bir süre o 62 kilo ne 60 a düştü ne 63'e çıktı. 
  • 2014 yılında Meme Kanseri teşhisi konduğunda 64 kilo olmuştum.

Kanserin şeker ve etle beslendiğini öğrenince şekeri 5 sene hayatımdan çıkardım, hatta ilk yıl tuz da kullanmadım. İnsan ölümle burun buruna gelince bir korku sarıyor ve asla yemiyorsunuz. 

  • 2015 yılında kemoterapi ve radyoterap,lerden sonra 62 kiloya kadar düştüm. 
  • 2019 yılında ilk beş yıl bitince hafiften rahatlamış ve gene şeker yemeğe başladım. Tak 67 kiloya çıktım. 
  • 2020 pandemi; herkes kek, börek yapıp yemekten kilo aldı ben hiç almadım.  Haftanın 3 günü düzenli plates yaptım, abartı yemedim. İdare ettim. 
  • 2022 yılı, yaş 50'ye gelince o ne? Kilo kontrolü yok oldu gitti, 42 yaşında zorunlu girdiğim menapoz 8 sene etkisini hiç göstermemişken bir anda atağa kalktı ve hoop 70+. Hemen sevgili Dostum Selcan'ın diyetisyeni Ulaş Özdemir'e zor şartlar altında gittim ve aldığım kiloları 70'e getirebildim, sonra gene karanlık günler...
  • 2023, tiroidler de Haşimato, sinir sistemimi kaybetmemek için kullandığım ilaçlar derken 70+ geri gelmiyor. Yok... 

Eeeee ne yapmak gerek? 

Bugün bir aydınlanma oldu ve 26 Ağustos doğum günüme kadar kilo vermeye karar verdim. İlk olarak biraz evvel,  bugün Bodrum'dan aldığım acıbadem kurabiyesinin kalan kısmını bitirdikten sonra şeker ile vedalaştım. 

Şeker beni çok zorlayacak ama kilo alımı devam ederse, ayak bileklerime vuruyor, ileri ki yaşamıma etkisi kötü olacak, gerek yok. 

Haftada 2 gün platese devam, biraz da akşam yürüyüşü eklersem sanki başarabilirim. 

Ulaş Beyin eski reçeteleri var, çorba içmeyi sevmiyorum ama domates falan ile yer değiştirip sabah yeni döneme geçiyorum. Tabii ki Ulaş Bey yeni reçete verse harika olur ama ne İstanbul'a gidecek zamanım var ne de bütçem, evvelsi gün Üniversite fiyatlarından sonra hala eğitime gelirlerimizin büyük kısmını ayırmak zorunda kaldığımız gerçeği ile yüzleşmek acı oldu, 3 senemiz daha var....

Bu yüzden kendime motivasyon amacı ile her akşam bloğumda  gün içinde yediklerimi ve yaptıklarımı sizinle paylaşacağım. Böylece tartıya çıkmak yerine her akşam gün sonu bu bilgileri paylaşmak iyi bir motivasyon olacak diye düşünüyorum. 

Bakalım 29 gün sonra kaç kilo vereceğim?

Yarın 1. gün sonunda buluşmak üzere, sevgiler...

Tugba

20 Mart 2020 Cuma

Corona Günleri 4. Gün



Corona Günleri

4. Gün


Bu sabah 9 gibi uyandım, İlker ısıtıcıyı kapatmış, oda soğumuş, ilaçlarımı içip odanın ısınmasını bekledim. Daha sonra kalkıp duşa girdim. Kendimizi toparlamak gerek, o yüzden çıkınca hem evde hem de dışarıda giydiğim güzel kıyafetlerden birini seçtim, saçlarımı kuruttum, parfümümü sürdüm ve kahvaltı etmeye mutfağa gittim. Kendimi iyi hissettim, PTT takılırsak bu karantinanın sonu gelmez, size de tavsiyem, her gün farklı bir kıyafet giyin ki her gün zaten birbirine benziyor bari kıyafetle farklılık yaratalım. 

Daha sonra evi topladık, çamaşır makinası kuruldu vs. 

Tabii kiiii birden iki ergen dışarı çıkalım ezgilerine başladılar, aslında yorulmuştum ama ikisine de kıyamadım. Sonuçta arabadan inmiyoruz ama yol yapmak ikisine de iyi geliyor. Ali Mert, Pamucak'ta direksiyon eğitim bölümünde araba kullandı, iyi annesinden bir şeyler almış ama genel babasının modeli, O'na trafik işaretlerini ve sağa sola nasıl dönmesi gerektiğini gösterdim. Diyebilirsiniz çok erken, gerek yok ama erkek çocuğu olanlar bilir, öyle olmuyor. Gözünüzün önünde kullansın, öğrensin....

Soğanları doğrarken...
Dönüşte ofisime uğradım, kapıyı açınca içerideki kağıt kokusu bir anda beni içine aldı ve niye ofis tuttuğum evde çalışılmadığı aklıma geldi. Evde çalışmak zorunda kalan herkese allah kolaylık versin, gerçekten zor. Eğer sokağa çıkma yasağı olmazsa pazartesiden itibaren ben ofisteyim, bi şey satmasam da en azından pazarlama stratejileri üzerinde çalışırım, #Arctimo.com sayfamda hareket olursa onları da hemen yapıp yollarım. Yapacak bi şey yok. 

Eve gelince "anne açım ne yiyeceğiz?" "Buzdolabından çıkmayan Meltem" , tabii ki Tuğba ve İzo attı kendini mutfağa, bugün nohut ve pilav yaptık. Nohut bana ait, pilav ve cacık İzo'ya aitti. Aç kurtlarım zor sabrettiler, 1 saatte pişen yemek (sabah nohutları ıslamıştık) 10 dakikada bitti. Afiyet olsun hepsine, diyecek bi şeyim yok.

Amaaaa her gün yemek pişirmek zorunda olan annelere, bazı günler mola verdirmek gerek, yoksa her gün yemek yapmak gerçekten zor, dışarıdan yemek te zor o yüzden, ya yemek yapacaklara "bugün bunu pişirir misin" gibi önerilerde bulunun yada bazı günler kahvaltı gibi şeylerle geçiştirin lütfen.

Günün Karikatürü
En yakın arkadaşlarım beni yemek pişirirken görünce mesaja boğdular instagram storyde, aşk olsunuz ben Nuran Tunçbilek'in kızıyım, yaparsam yaparım....

Bu günde bitti çok şükür, sizle ilginç bir şey paylaşayım: Bugün Kuşadası Camilerinde öğle namazı için ezandan önce Hoca "cuma namazına lütfen gelmeyin" dedi. Bugünleri de gördük, daha neler göreceğiz. Ancak öğleden sonra yayan dolaşan çok insan vardı, ne gerek var çoluk çocuk dışarıdalar anlamadım. Biz de çıkıyoruz ama arabadan hiç inmeden gidip geliyoruz, millet yürüyüşte, hele yaşlılar, onlar yüzünden sokağa çıkma yasağı çıkacak ne yazık ki....

Hepinize iyi geceler 


Tugba


19 Mart 2020 Perşembe

Corona Günleri, 3. Gün

Corona Günleri

3. Gün

Dün geç kalkalım, günü kısa yaşayalım derken bu sabah içimizde  en geç Meltem 9:30'da kalktı. Kahvaltı, kahve derken Meltem'i yıkadık, belki uyur biraz dedik ama nerdeeee. 

Meltem'in yeşil reçete ilacını eczaneye ısmarladım, lenslerim gelmiş, bir de aklım kuafördeki saç boyalarımdaydı, Çocuklara "hemen giyinin çıkalım" dedim ve çıktık. 

Kuşadası sakin, merkezde yol güzergahları değişecek, onların yol çalışmaları yapılıyordu. Marina AVM 'nin tamamı neredeyse kapalıydı, Mert hemen lensleri alıp geldi. 

Şeftali Çiçeği
Meltemiko















Oradan aracımıza mazot Söke'de arkadaşımızdan alıyoruz,  bu aslında Meltem'in rutinlerinden biri, arabada yolculuk çok hoşuna gidiyor, biz de o bahane ile hem mazot hem Meltem'in kahvesini aynı anda halletmiş oluyoruz. Tabii bu sefer Kahve olmadı, Meltem delirdi. Böğürdü durdu yol boyunca... Kuaför ve ilaç işlerini halledip eve döndük. Ay pardon dönüşte sahilden döndük ve Şeftali Bahçelerinde ağaçlar pespembe çiçekler açmaya başladılar, hoop biz de hemen önünden durup resim çektik. 


Bu yemek işi çok sıkıcı olmaya başladı, bugün stok makarnalardan yaptık yedik. Domatesli :(
Akşam da İzocuğum ponçik dediğimiz hamur toplarından fırında yaptı, çay demledik, herkes içine istediğini koyup yedi. Ben her gün ful yemek yapamam, çok yorucu, aaaaaa , fenalık geldi.

Virüsü bekliyoruz, bekliyoruz. Bakalım başımıza neler gelecek. Bugün dün İlker'in attığı fıkrayı paylaşmak istiyorum. Durumumuz çok iyi anlatmış:


Tanrı ve melekleri sohbet ediyorlarken kapı birden açılır, telaşlı bir şekilde meleklerden biri içeri girer. "yüce tanrım, çinde ölümcül bir virüs salgını başladı" der. Tanrı hiç oralı olmaz. ertesi gün aynı melek yine telaşlı bir şekilde; "yüce tanrım, virüs İtalya'ya sıçradı" der. Tanrı yine, hiç oralı olmaz. Ertesi gün melek yine; "yüce tanrım, fransızlar'da da salgın başladı" der. Tanrı yine tepkisiz. Her gün bir iki ülkede daha salgın başlıyor, iranlılar, amerikalılar, ispanyollar... Hiç bir ülkede salgının yayılmasına Tanrı tepki göstermiyor. Bir hafta sonra, melek günlük brifingin sonlarında "bir de Tanrım, Türklerde de salgın görüldü" diye bir not düşer. Tanrı bir anda panik halinde yerinden fırlar, bu şimdi mi söylenir, koşun" der. Melekler şaşkınlıkla sorarlar; "hiç bir ülkede salgına karışmadınız, niye Türkiye'ye yayılmasına müdahale edeceksiniz?" Tanrı yanıtlar: "onlar her işlerini bana bırakırlar".



Herkese iyi geceler...


Tugba

18 Mart 2020 Çarşamba

Corona Günleri 2.Gün




Corona Günleri

2.Gün

Dün gece depremden sonra yatağıma gidip, ilaçlarımı içip yattım, hatta İzo ile sabah geç kalkalım gün kısa geçsin diye sözleştik amaaaa ben 9,5'ta İzo ve Meltem de 11'de uyandık. Mert'i de uyandırdık 11 de, zaten İlker ve Levent erken uyandıkları için sabah 12'ye doğru kahvaltı işini bitirdik. Kahvaltıdan sonra bir telefon trafiği olmaya başladı, hatta dün size yazmayı unuttum, Kuveyt'te çalışan dostumuz aradı, O  da evden çıkmıyor,  iş yeri kapalı ve yıllık izinlerini kullanıyormuş, dışarıdan yiyecek içecekte kapılarına kadar getirilip bırakılıyormuş. Tabii orası küçük bir ülke olduğu için organize olmak daha kolay ama bugün biz de "evden çıkmayın" talimatı beklerken gene suya sabuna dokunmayan bilgiler altında, höt höt, zöt zöt muamele görüp, sadece kendini düşündüğünü bir kez daha onaylayan bir konuşma dinleyip belirsizlikle yaşamaya devam edeceğimizi anladık. Hayal kırıklığı ve üzüntü, endişe verici, gerçekten yazık bizlere....

Neyse siyasetten tiksiniyorum biz kendimize dönelim: Bugün sabah kahvemi içerken yemek kitaplarıma bir göz gezdirdim ve yaratıcı, sıkıcı olmayan neler yapabilirime bir baktım. Yeni kilerime göz gezdirdim, kuskus almışım ne alaka ise, bende bugün kuskusun içine taze soğan, dereotu, maydanoz, kornişon turşu, kırmızı papya biber ince ince doğradım zeytinyağı, limon ve biraz da sumak ekleyerek karıştırıp salata yaptım. Ana yemek olarak Ali Mert barbekü yakmak istedi," yak oğlum" dedim, Rahmetli Reşat Amca'nın öğrettiği gibi yaktı, Levent Amcası da bir güzel etleri pişirdi ve afiyetle yemeğimizi yedik. 

Şimdi herkes odasına çekildi, dijital dünyaya göz gezdiriyor. Ben de birazdan 60 snlik bir plank hareketi yapacağım ki vücut hareketsiz kalmasın. Yarından itibaren de site çevresinde yürüyüş yapalım diyoruz, evde yemek ye, iç, yat olacak gibi değil. Spor salonumuz ve havuzumuz kapandı, kilo almamalıyız, ay bilemiyorum bu virüs havada mı karada mı? Bu bile belirsizliği ile sinir sistemimizi yıpratan bir virüs oldu.

Şimdilik İyi geceler,tatlı rüyalar...

Tugba

Yemek tariflerine açığım, isteyenler buradan paylaşabilirler. Çok sevinirim. 

Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...