online eğitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
online eğitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Eylül 2020 Pazar

2. Gün, yazacak çok şey var ama sıra ile sıkmadan, sıkılmadan....

 


Mutlu Pazarlar...

Bugün Pazar olduğu için biraz geç uyandık ama dün gecenin sıkıntısı bizi yordu. Hemen uyanınca oradaki arkadaşlara sorduk, yangın söndürülmüş ama tahribat çok. Artık bu vahşiliğe diyecek bir şey bulamıyorum. 

Günlük rutinde Mert'i spora götürdüm, pazara uğradım, eve geldim, mutfağa attım kendimi, 2 saate yakın yemek yaptım, İzo ile buzdolabını temizledik, tekrar organize ettik. Sonunda yorgun düştük. Bütün bunları yaparken Meltem'in mutfak saldırıları ile uğraşmak yorucuydu, Allahtan babası halimize acıdı, ikisi havuza girip geldiler, ikisine de iyi geldi. 

Dün online sistemden bugün bahsederiz demiştik. Bugün açalım bu konuyu. İlkbahardaki yazılarımda hep bu yeni düzene nasıl alışacağız diye sorgulamıştım kendimi, sizlere de sormuştum. Gördüğüm kadarıyla hala çok eksiklerim var, adaptasyon fena değil ama yapılacak çok şey var, eğer onların ne olduğunu bulup yapmazsam 2020 sonrasında geri kalacağım açıkçası. 

Ha nasıl yani dediğinizi duyuyorum. Online sistemin devam edeceği tüm yaz belliydi. Bu sistemin nasıl olduğunu açıkçası anlamak için hatırlarsınız İspanyolca Kursuna katılmıştım haftada 4 saat, toplam 50 saatti. bir iki derse katılamadım ama hep takip ettim. Yeni şeyler öğrendim. Derste istediğim soruyu öğretmene sordum, 14 kişiydik, sorduk, sohbet ettik, soruları cevapladık, öğretmen yanlışlarımızı düzeltti. Harika bir 2.5 ay geçirdik. Önümüzdeki ay yeniden başlayacak ve ben zevkle devam edeceğim. Ben 48 yaşındayım ve online eğitimi rahatlıkla yaptım. 

Şimdi online eğitim alan çocuklarımız benden çok çok daha iyi sisteme hakimler. Bu çocuklar utube'ta çekilmiş oyun videolarını dinleyip kendi oyunlarını onlardan öğrendikleri şekilde oynayabiliyorlar mı? Oynuyorlar. Çocuklarımız ellerindeki telefon ve padlerle saatlerce oyun oynayıp video seyredebiliyor mu? Evet oynuyorlar. O zaman işin uzmanları öğretmenlerimiz çocuklarımıza online olarak ders anlatırken, karşılıklı konuşabilirken, onların sorularına cevap verebiliyorlarsa, niye online sisteme uyum sağlamak için anne babalar "aman bu sitem olmuyor" , "yüz yüze eğitim gibisi yok", " çocukları zapt etmekten yorulduk", "Okullarına gitsinler, rahat edelim" ve bunlar gibi bir sürü yakınmalara niye devam ediyorlar?  Anlamıyorum. Bir adım geri gidip bir düşünmek gerek. Bardağa boş tarafından değil dolu tarafından bakmak gerek. 

Biz ebeveynlerin aile yaşamlarındaki sorumluluklarını yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. İnanın çocuklar  bu sisteme uyum sağlamakta bizlerden daha öndeler, çocuklarınıza güvenin. Onlar için gerekli ekipmanları almak için uğraşın. Evlerimizi, onların odalarını ona göre düzenleyin, kendi işlerinizi onların derste oldukları saatlere göre ayarlayın. Ders aralarında onlara kurabiye pişirin, su içmelerini sağlayın, egzersiz hareketleri yapın beraber. Kolay değil ama salgın olduğu sürece bu, belki de salgından sonrası da bu.

Burada devletimiz okulların açılıp açılmayacağı ile bizleri oyalamak yerine çalışan anneler için çözüm üretmeliydi, bilgisayar ekipmanları için KDV, ÖTV indirimi yapmalıydı, öğrencilere bedava internet sağlamalıydı. Anadolu'da zaten taşımalı eğitimle öğrenim gören çocuklarımıza online eğitime daha rahat ulaşabilmeleri için onlara destek olmalıydı. Hatta kış şartlarında okula gitmekte zorlandıkları için online eğitim o çocuklar için biçilmiş kaftan olacaktır.  Bunları büyüklerimizin şu an düşündüklerine pek inanamıyorum ama evrene bu olumlu dileklerimi gönderiyorum, belki beni duyan olur. :) 

Bütün bu olumsuzluklara rağmen bu hafta EBA'nın çökmesi aslında ne kadar çok kişinin eğitim almaya çalışmasının bir göstergesi ama büyüklerimizin umurunda mı? Pek değil. 

Sonuç olarak, toplantılar online, eğitimler online, görüşmeler online, aileler olarak çocuklarımız en iyi şekilde bu sisteme adapte olacaklarına eminim. 

Bir de okul hayatları boyunca günde çok az gördüğümüz çocuklarımız şimdi hep yanımızda, bana göre bundan daha büyük mutluluk yok, üniversiteye gelince yuvadan uçup gidecekler, anı yaşayın en iyi şekilde derim. 

Oğlum Mert, şu anda online üniversite kursunda, gayette iyi gidiyor, hem kurstakiler hem biz çok sıkı tutuyoruz. Yapacak bi şey yok. Çözüm odaklı olmak en iyi şey şu anda, yakınmayı unutun. Yukarıda yazdıklarım tamamen benim kendi fikirlerim, ne olur kusuruma bakmayın.

Hepinize iyi geceler...

Tugba

Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...