didim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
didim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mart 2020 Salı

Corona Günleri 15. Gün




Corona Günleri 

15. Gün


Evettt , dün yazımda belirtmiştim bugün televizyona çıkacağım diye, tabii ki çıktım. Sabah 10:30'da Kanal D'de yayınlanan "Neler oluyor hayatta?" programında sizden gelenler bölümünde ilk olarak benim videom yayınlandı. Sevgili Rüya'ya çok teşekkür ediyorum. Günümüz şenlendi, beni ulusal televizyonda görüp arayanlara ve instadan selam söyleyenlere de teşekkür ederim. Çalışıyor olsaydım böyle birşey yapamayacaktım, evde de kimse seyredip beni arayamayacaktı. Bugünlerin kıymetini bilelim. :)

Öğleden sonra Meltem, İzo ve ben araba ile kendimizi dışarı attık. Ben kaç gündür çıkmamıştım, iyi geldi. Söke'ye doğru rotamızı çevirdik. Bu sefer Söke'nin tepelerindeki minik köylerin içinden geçtik, yurdum insanı çok ilginç, 3 katlı apartman yapmış yanında keçi, inek otlatıyor, ahırlar var. Yolda jandarma durdurdu, İzo'ya "65 yaş üstü müsünüz" diye sorunca İzo çıldırdı:) Güzel mekanlardan geçtik, daha sonra Prene'ye doğru yolumuza devam ettik. Harika bir doğa var oralarda, ekilmiş yada ekilmeye hazırlanan tarlalar, bahçeler, minik çırçır fabrikaları, tohum üretme fabrikaları, arada Pirene ve Milet Ören yerlerini geçtikten sonra kendimizi Didim de bulduk. Didim'e çok küçükken gitmiştik, pek sevmemiştim gene pek sevemedim. Denizin kenarındasın ama denizi görmüyorsun. Sevenlere saygı duyuyorum ama bana göre bir yerleşim yeri değil. 

Akşam üzeri Dusburg Almanya'da oturan arkadaşımız Mirko ile konuştuk. Adam evinin bahçesinde oturmuş bir yandan bilgisayarında işlerine bakıyor bir yandan da şarabını yudumluyordu. 3 hafta her şey kapalıymış, devlet firmalara ve vatandaşlarına mantıklı yardımlar yaptıkları için çok rahattı, bize normal zamanda çok vergi verdiklerini ama bu salgında devlet tüm vatandaşlarına sahip çıktığını ve rahat bir şekilde salgını atlatmalarını sağlıyormuş. Devlet var, iban var. Bi de hala bu ibana inanan insancıklarımız var.  Ah ah Türkiye, içimize dönsek, tarım ve üretimi arttırsak, kıskanılacak ülke oluruz ama millet şimdi bi tarafıyla gülüyor. Ben de Alman arkadaşıma biz de çok rahatız, her şeyimiz yeterli, rahat bi şekilde salgından kurtulacağız demek isterdim. Görüşmemizden sonra başım tuttu walla, hepimize kolaylık verin Allah, işimiz zor.

Şimdilik benden bu kadar, hepiniz iyi olun, mutlu olun, ne olursa olsun.

Sevgiler

Tugba

Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...