izmir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
izmir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ekim 2018 Çarşamba

Sonbahar...

Sonbahar...


Frankfurt Book Fair
Herkese merhaba...
Sonbaharı Kuşadası'nda karşılamak çok güzel... 

İyi ki İstanbul'dan taşındık ama devamlı gidiyoruz anlamadım ben bu işi...

İstanbul'a gitmenin en güzel yanı geri Kuşadası'na dönmek... Hahahaha...

Ekim ayının son günlerine gelmişken artık iyice evimize yerleştik. İlker harika dolaplar yaptırdı ve tüm eşyalarımız ortalıktan toparlandı kalktı. Ben ofisimi Mert'in odasına kurmuştum ama orası çok ayak altı olduğu için doğru düzgün çalışamıyordum. Ben yokken İlker arka balkonumuzu benim için bir kısmını ofis haline getirmiş ve bana çok güzel bir sürpriz yapmış. Çocukluğumda ders çalıştığım masayı, yanına kütüphanemi ve annemden kalan masa lambasıyla harika bir köşe olmuş. Burası çok ılık hala, akşamları bir tek elektrik sobasını ayağımın altında çalıştırıyorum o kadar. Dışarıda çam ormanına karşı çalışmak harika bir duygu, arada çakallar uluyor, horozlar hiç susmuyor ama olsun, doğa iyidir, insanın ruhuna iyi geliyor. 


Frankfurt 
Bu ay Frankfurt Kitap Fuarı'na katıldım, 1 hafta süren bir maceraydı ve çok güzeldi, tabii güzel olduğu kadar feci yorucuydu. Kitaplar hala insanlar için önemli, tüm dünya dijitalleşiyor ama insanlar kendini geliştirmek için bir şeyler okuması gerektiğinin farkındalar ve çok güzel kitaplar üretiliyor. Bu kitapların arasına dijital de sıkıştırılınca 2020' lerde de kitap hayatımızda olacak merak edenlere duyurulur. Önümüzdeki ay İstanbul'daki kitap fuarına vakit bulanlar gitmeli...

İstanbul'dayken Basev 3. Uluslararası Kongresine katıldım, 2 gün boyunca harika insanların değişim hikayelerini  dinledik. Günün sonunda Ertuğrul Özkök'ün babasının matbaacı olduğunu, Nedim Atilla'nın Slow Food Türkiye Kurucusu olduğu ve Kuşadası Davutlar'da aşçılık okulu kuracağını, Özyeğin Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale'den önümüzdeki 5 sene içinde ekonomimizdeki değişimleri ve dünyanın nereye gittiğini,  Sevgili Alptekin Baloğlu'ndan denizlerin derinliklerindeki değişim hikayelerini, Gamze Acar Bayraktaroğlu'ndan değişimin İnsan Boyutu hikayelerini dinleme fırsatını yakaladık. 

Arıcı Ailesi Kuşadası'nda neler yapıyor? 

Meltem için eğitimlere başlayacağız ancak sistemde bir tıkanıklık yaşadık onun çözülmesini bekliyoruz. Yoksa gideceği okul belli hatta okula biz ekstradan ders aldıralım daha çok eğitim alsın dedik, okulun sahibi "niye acele ediyorsunuz belki devletin verdiği yetecektir" dedi şaşırdık. İstanbul'da olsa hemen yapalım derlerdi, burada işler biraz daha gerçekçi ve paradan uzak yaşanıyor. Her şey para değil. 


Kuşadası
Mert gene okulu ve öğretmenleri dolayısıyla beni zorlamaya devam ediyor. Bu yaşta ellerindekinin farkında değiller, bunu görememeleri çok üzücü, bazı şeyleri anladıkları zaman iş işten geçmiş olacak. Bu hafta sonu İstanbul'a gidecek, dönüşte toparlanır inşallah...

İlker Arıcı web sayfası ve broşür, kurumsal kimlik işleri ile uğraşıyor. Havuz mevsimi bitince kendini bu işlere verdi. Mutlu mesut...

İzocuğum daha yeni geldi Gürcistan'dan, artık burayı daha çok seviyor. Alıştı...

Ben... Ben... Kış sezonu burada da çalışmaya devam ediyorum. Bu ayın başında sitemizde Ece Su için harika bir doğum günü yaptım, herkes çok beğendi. Web sayfamı yeniliyorum. Parti işlerim ve matbaa işlerim aynen devam ediyor. Üretmeye devam, oturmayı sevmiyorum.

Son olarak Kedimiz Pıtır, kendi çapında kuru mama yemiyor bizi protesto ediyor, ıslak mama isteyip duruyor, bir ergen de evde O, O da kendi çapında şartlarını zorluyor. Ya sabır...

Şimdilik durumlarımız bu, daha sık yazmaya çalışacağım Kuşadası'nda oturursam merak etmeyin. Selamlar..


21 Eylül 2018 Cuma

Batumi...

Batumi...

Sarp Sınır Kapısı
Evet Kuşadası'na taşınmamızın en önemli nedenlerinden biri de her yıl değişik şehirlere ve ülkelere ziyarette bulunabilmekti. İstanbul'da kalsaydık bu tatiller için bütçemiz çok sınırlı olacaktı. Buraya gelince ilk olarak tabii ki Bodrum yaptık, bir ara İzmir Urla'ya günü birlik gittik. Derken 5 Eylül geldi ve ben, kızım ve İzo sabah İzmir'den Trabzon'a uçtuk. Pegasus ile gittik, uçak personeli bize karşı inanılmaz derecede yardım severlerdi. Meltem de bize çok fazla zorluk çıkarmadan 1 saat 50 dakika uçtu ve zamanında Trabzon'a indik. Sarp'a giden otobüsler havalimanına giremedikleri için otogara gittik ve çok hızlı bir şekilde otobüsümüzü bulduk ve yolculuğumuzun 2. kısmına geçtik. Trabzon Sarp arası otobüs her ilçede durduğu için 3.5 saat sürdü,  yurdum insanı ne olursa olsun çok yardımsever ve hala anlayışlı. Bu bile bize bir güç verdi Meltem'i fazla sıkmadan bu yolculuğu tamamlamasını sağladık. Sarp'a geldiğimizde ben  Meltem'in tekerlekli sandalyesini ittim, İzo'da bavullarımızı taşıyarak sınırdan çok rahat ve hızlı bir şekilde geçtik ve 3. kısmı da mükemmel bir şekilde tamamladık. Sarp tarafında İzo'nun ailesi bizi karşıladı ve Batum'un sırtlarındaki Erge kasabasındaki evlerine sağ salim ulaştık.

İzo'lar evlerini bizim eve o kadar yakın döşemişler ki eve gelince sanki İstanbul'daymışım gibi hissettim. Meltem de pek fazla yabancılık çekmedi, zaten İzo'nun kızı Nergis, oğlu Giga, eşi, Meltem'n etrafında pır döndüler bir dakika onu yalnız bırakmadılar. Köpekleri beni hatırladılar ve çok mutlu oldular. Ayaklarımın dibinden ayrılmadılar.

Batum Gürcistan çok güzel bir Karadeniz Kenti. 5 milyonluk Gürcisan'ın 340.000 nüfusa sahip olan şehir merkezi avrupa standartlarına uygun olarak dizayn edilmiş ancak biraz dışına çıktığınızda karman çorman, belediyecilik olmayan bir şehir.  Eski Batum hala yapılaşmasında Sovyet zamanını ve öncesini koruyor ancak son 5 sene de geri kalan kısımlar inanılmaz yapılaşmaya kurban gitmiş, gözlerime inanamadım. 50 katlı dev binalar yapılmış ve hala yapılıyor, eski Batum'a hiç yakışmayan garip bir yapılaşma olmuş, beğenmedim. Zaten belediyecilik olmayan bir şehirde heryer feci şekilde şantiye, Kadıköy'deki inşaatlardan kaçıp buraya geldiğimde de bu kadar fazla inşaatı görmek beni çok sıktı. Beş sene önce 20-25.000 dolara alabildiğiniz evler olmuş 80-90.000 dolar, bu tabi 60 metrekarelik daireler için geçerli, büyüdükçe fiyat artıyor. Yazık etmişler bence ama bu insanların bu para hırsı beni bitiriyor.

Özgür Kız Meltem
Trabzon Hava Limanı
1 hafta boyunca Batum'un her yerini gezdik, yedik, içtik, harikaydı. Bize daha çok akraba ziyareti yapmışız gibi geldi, sağolsun İzo'nun ailesinin önde gelenleri bizleri evlerinde ağırladılar, müthiş yemekler verdiler, ev yapımı votkalar içtik, Batum'da üretilen bira fabrikasından bira alıp içtik. Çok lezzetli ve güzeldi.

Botanik Bahçe Batum'un olmazsa olmazlarından... 150 yıllık bir park gezmek müthişti, Karadeniz'in doğası gerçekten harika, o ağaçlar bitkiler görülmeye değerdi.
Teleferik tepeden Batum'a bakmak için güzel bir araç ancak harf kulesinin tepesinden yada Radison Blu otelin roofundan da tüm şehri görebiliyorsunuz.

Eski Batum'un içindeki restaurantlar gayet güzel ve çoğu güvenilir. Biz JB diye bir Alman Pub'ı ile Gürcü yemeklerinin birbirine entegre edildiği, bir yerde öğle yemeği yedik. Harikaydı. Karadeniz kıyısında yürüyüş yapmak ve dev dalgaları seyretmek çok zevkliydi. Uzun zamandır böyle birşey görmemiştim. Küçükken çok Kilyos'a giderdik, dev dalgaları orda görürdük, nostalji oldu. Gene  sahilde Ali ile Nino heykeli, harf kulesi, üniversite kütüphanesini görmek çok güzeldi. Sahilde yürümek istemezseniz, bisiklet yolunda elektrikli scooter yada bisiklet kiralayıp bu araçlarla dolaşabiliyorsunuz.

Karadeniz Kıyısı
Alış veriş pek yok, bir kaç uluslararası mağaza var ama hediyelik falan almak iştiyorsanız çok güzel şeyler satan minik dükkanlar var.

Trafik rezalet, kimse kurallara uymuyor, çok kötü ara kullanıyorlar ayrıca bir tarafta son model lüks araçlar bir tarafta Amerika'nın artık kullanmadığı jipler, arabalar, karman çorman bir araç rejimine sahipler.

Yemekler fena değildi. Khinkali mantısı çok lezzetli bir mantı. Domuz eti çok kullandıkları için biz ağırlıklı evde yedik. İzocuğum bize uygun yemekler yaptı. Çok lezzetliydi.

Bir haftasının sonunda en dikkatimi çeken şey ise az çöpümüzün çıkması evet çöpümüz az çıktı, biz inanılmaz çöp çıkarıyoruz, herşey ambalajlı, uzun ömürlü, Batum öyle değil, herşey hala doğal ve hemen alıp kullanılmalı, medeniyet arttıkça çöpümüzde artıyor bu çok net görülüyor.

1 haftanın sonunda gene 3 kısımda toplamda 10 saatte evimize döndük. Ne gümrükte bekledik ne uçakta, tek tedirgin olduğum kısım Sarp'tan kalkan otobüste sigara kaçakçıları ile yolculuk etmekti, çok ilginçti. Bunu da yaşamak varmış. Hayat hep düz olamaz, göğüsünden, korsesinden sigara çıkaranları da görmek varmış.

Batum görülmeli mi evet görülebilir ama Trabzon Sarp arası doğamıza hayran kaldım. Oraları da görmek gerek. Yurdumun her yanı bi başka güzel.

Sevgiler

Tuğba

Botanik Bahçesi

Şekerci Dükkanı
Hediyelik Eşya Mağazası
Şehir Merkezi / Meydan


Radison Blu Oteli
Tiyatro Binası 





Erge'de Gün Batımı

Sophy'nin Doğum Günü Kutlaması
Dev Binalar, Rezidanslar
İnaşaat... İnşaat... İnşaat




Karadeniz Kıyısı

İzo'nun Dünürlerinde Akşam Yemeği

Restaurant JB
Ali ile Nino Heykeli
Şehir Merkezi






Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...