11 Mayıs 2020 Pazartesi

Corona Günleri 56. Gün

Corona Günleri 

 

56. Gün

İlginç bir Pazartesi

 Çookkk ilginç bir güne başladık bu sabah sabah çok erken uyandım 6 gibi, biraz sörf yaptım internette, ilaçlarımı içip tekrar uyudum. Bi uyandım saat 11 olmuş, kalktım, balkona geçtim. Biraz Aşk-ı Memnu baktım, Meltem ve Mert uyandı. Onlara kahvaltı hazırlarken ev telefonu çaldı. "Ne alaka" dedim, açtım. Adamın biri,kendini emniyetten bilmem kim, "bu telefon hattının sahibini arıyorum" dedi. Ben de "eşim" dedim. "Adı ne" dedi, "siz bilmiyor musunuz" deyince sinirlendi ve "bakın bu konuşma kayıt altına alınıyor, elinize kağıt kalem alın ve benim adımı ve sicil numaramı yazın kontrol edin" dedi. Bana  gelenler geldi, "beyefendi benim çok işim var, çocuklara kahvaltı hazırlıyorum, uğraşamam deyince" telefonu yüzüme kapadı. Bunu niye yazdım derseniz, hepimizin çevresinde bu tip dolandırıcılık olayı yaşayan var, bugün bana denk gelen ilk değil ama bu sefer ki çok ciddi hatta atarlıydı. Hani boşluğunuza gelse adama kanabileceğiniz şekilde olduğunu ilk defa gördüm, kandırılanlara geçmiş olsun diyorum ama neyle karşılaştıklarını bugün daha iyi anladım. 

 Derken İstanbul'dan iki müşterim aradı, aman dedim harika bir hafta başlangıcı, sipariş aldım, derken internetten sipariş aldım, tam havaya girmişken, o ne!! balkon zangır zangır sallanmaya başladı. Ben koptum, nefes alamadım. Evin etrafına saçılmış ev halkı balkona geldi, hepimiz Kuşadası'na gene uzak bir yerde güçlü bir deprem olduğunu zannettik ama öyle değilmiş. Deprem Kuşadası Merkezli olmuş, aslında 3.6 ama hissettiğimiz 5-5,5 arasıydı.

 Neyse İlkerciğim su verdi hepimize, komşular konuştuk falan derken sakinledik. Ben de işlerimi toparlayıp kendimi ofise attım.

 İşlerimi bitirirken İstanbul'dan beklediğim telefon geldi. Arayan Onkoloğumdu. Raporlarımı incelemiş ve 5 seneyi tamamladığım için artık Tamoksifen almama gerek kalmadığını ancak yıllık kontrollere devam edeceğim haberini verdi. Ben gene koptum. Bu haberi almak için 5 yıldır her akşam o ilacımı ve kan sulandırıcımı içtim ve sabırla bekledim. Troidlerim bu ilaç yüzünden çöktü, kilo aldım, tırnaklarım bozuldu, minik ameliyatlar oldum, gerçekten bıkmıştım. Sabrın sonu selamet ya ben de selamete ulaştım. Allahım sevinçten hala uçuyorum. Duygularımı anlatmak çok güç. Bir daha tekrar falan da olmayacak. Bitti. 

 Sevinç içinde eve döndüm, çocuklarıma sarıldım, İlker’e ve İzo’ya sarıldım, ağladık, güldük. Sakinleşince arkada Meltem, İzo ben oturduk biraz, arada İstanbul'dan Ayçin aradı, tam konuşurken artçı sallantı oldu bu sefer. Yeter yani, bitmedi....

 Son olarak ben hep bir şeylere başlamak, öğrenmek çok severim ya, geçen hafta İzmir Ticaret Odası'nın Temel İspanyolca Kursuna katıldım. Pazartesi ve Çarşamba akşam üzerleri, 48 saat, bugün ilk derse girdim. Çok güzeldi. Öğretmenimiz İzmir Ekonomi Üniversitesi Hocası, 16 kişiyiz her yaştan, çok çok zevkliydi. Hayatımda bir bu eksikti ama 48 saatlik bir kurs, başaracağım.

 Harika bir gün geçirdi diyebilirim. Corona gerzeklerinden konuşmak istemiyorum AVM'lere giden vs. 

 Hepinize iyi geceler...

 Tugba 

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...