14 Mayıs 2020 Perşembe

Corona Günleri 59. Gün



Corona Günleri


59. Gün 
Bu sabah Pilatese zor yetiştim, gece Meltem 2'de uyuyunca, uykum yarıda kaldı. Pilates bitince kahvaltı yaptım, kahve içtim sonra kendimi bir anda ikinci adresimde buldum. İlker "çin işi" adını taktığımız julyen şekilde kesilmiş tavuk parçalarından isteyince, julyen kırmızı, yeşil biber, soğanı tavukları kesmek, biçmek çok yordu beni, 2 ölçüde pilav attırıverdim. Üstüne duramadım zeytinyağlı dolma yaptım. Saat 4 gibi çok yorgun olduğum halde 5M Migros'a gitmem gerekiyordu, kendimi arabada buldum.

Ay bugün ilk defa Migros'a girerken "ateşim" ölçüldü. Çok etkilendim.:))))) Alışverişi yaparken "yangın alarmı" oldu, yanlışmış ama tüm Migros konsantrasyonumu kaybettiğim için eve döndüm. Gene yemek vs vs vs...gün bitti.

Şimdi hem yazıyorum hem de Migros TV İnsta canlı yayını dinliyorum. Nilgün Belgün'ün konuğu Gonca Vuslateri...

Dün akşam Facebook'ta anılarda 4 sene önce Türkiye İhracatçılar Meclisi ile gittiğimiz Chicago Kitap Fuarı resimleri geldi. 

4 sene bitmiş,  halbuki çok heyecanlıydık. Biraz size niye taaa Chicago'ya gittiğimizden bahsetmek istiyorum: Bizim Basev'ciler 2015 yılında İhracatçılar Meclisi'nde hep mobilyacılar için yapılan URGE Projesini, Matbaacılar içinde yapılabileceği keşfetti. Büyük çabalardan sonra 14 Türk Matbaacı, "Print in Istanbul" Sloganı ile devletten 1 milyon dolarlık projeye %25 ortak oldu ve 5 fuarda matbaalarımızı yurt dışında temsil etmek ve ihracatımızı hareketlendirmek için fırsat yakaladı. 

Tabii proje daha ileriye götürülebilirdi ama devletimiz bir anda projeleri durdurdu. Devletin 750bin dolar, matbaacıların 250bin dolar verdikleri proje çöp oldu. İçimizden bazılarımız %50 desteklerle sonraki senelerde bu fuarların faydalı olanlarına katılmaya devam ettik ama bu sene hepsi iptal oldu. 

Türkiye'nin ne yazık ki kalkınamamasının en büyük nedenlerinden biri, bir anda projelerin sonlandırılması gayet normal olması, devletin cebinden çıkan paraların nereye gittiğini veya nasıl geri dönüşünün olacağının ölçülüp biçilmemesi.... Çok yazıkkk, üzülüyorum....

Resimde Eski Sears Towers'ın "1 "dakikada asansörle çıktığımız 103. Katında, "cam balkonda" çekilen resmim çok güzel bir deneyimdi. Bir de grubun fotosunu sizle paylaşmak isterim. 

Hepinize iyi geceler diliyorum...


Başlık ekle
Tugba 

Corona Günleri 58. Gün



Corona Günleri

58. Gün

Havalar gün geçtikçe ısınıyorama biz, denize girip girmeyeceğimizi bilmiyoruz. Bayramda şehirler arası serbest olacak mı? Bilinmiyor. Otelleri açmaya  çalışıyorlar ama ne kadar güvenli, bilinmiyor. Bu arada İstanbul'da yaşayanlar çok bunalmışlar, sınırlar açılınca doğru Ege ve Akdeniz'e gitmeyi planlıyorlar. Bizim gibi Ege'de yaşayanlar için çok kötü bir durum. Eğer salgın en fazla İstanbul'da varsa, onlar sayesinde tüm yurda yayılacak, ikinci Umreciler vak'ası olacak. . 

2. Dalga için acaba sürü bağışıklığı sistemi mi uygulanmaya çalışılıyor. Aşı en az 2 seneden önce olamayacağına göre direnip yaşayanlar yaşasın, yenik düşenler sahadan çekilsin isteniyor gibi. Zaten bana kalırsa; Avrupa ve Amerika uzayan yaşam sürelerinden dolayı bir eliminasyona bu şekilde gitti ve bakım masrafları, ülke bütçelerini zorlayan yaşlılardan, bu şekilde kesinlikle kurtuldu

Arıcılar ne yaptı derseniz bugün? Ben dün gece rüyamda bir fırtınanın başlangıcına yakalandığımı gördüm. Balkonu toparlarken bizim denizin ortasındaki deniz fenerine deniz altı gelmiş bana sesleniyor "Tuğba Hanım camları da kapatın" diye. Sonrasını hatırlamıyorum ama bugün rüya tabirlerine baktım, fırtına iyi bir şeymiş. Önünüz açılırmış. Belki bir takım yeni şeyler gelecektir önümüze, takip edeceğim. 

Kuzene gittim, kahve içip eve döndüm. İkinci adresimde yemek yaptım. Akşam 6'da İspanyolca dersime girdim online. Bugün daha da zevkliydi. Bu hafta sonu ders çalışacağım. 

Sakin bir günün ardından bu gece geç kaldım, İzo biraz üşütmüş, anca toparlandım. Şimdi Meltem'i yatıracağım. 

Hepinize iyi geceler...

Tugba

12 Mayıs 2020 Salı

Corona Günleri 57. Gün



Corona Günleri

57. Gün

Dün aldığım haber beni o kadar mutlu oldum ki bugün evden çıkamadım. Kendime vakit ayırdım. İşlerime odaklandım ama evden. Kızım da bugün huzurluydu. Taşkınlık yapmadı, sakindi, mutluydu, benim rahatlığım O'na mı geçti bilemedim. 

Biraz önce İnstagram hesabımda eski Müşterim Arzum'un CEO'su Murat Kolbaşı'nın İstanbul Ticaret Üniversitesi ile yaptığı söyleyişiyi izledim. Murat Bey gene müthişti. Gençlere en iyi tavsiyesi "fark yarayın, aranan kişi olun". Ben de hep Oğluma bunu söylüyorum ama ergenlere bunu anlatmak çok zor. Bunun bir formülü olmalı!!!

Şimdi de Migros'un instasında Nilgün Belgün ve Aşkın Nur Yengi sohbeti var, harika...

Akşamları özellikle 22:30-24:00 arası Insta sohbetleri gerçekten çok başarılı, ben takip etmeye çalışıyorum. Hatta bir tanesine katıldım. Çok zevkli, eğitici, hoş zaman geçiriyor insan. Acaba bu karantina, TV'deki saçma dizileri de öldürdükten sonra TV kanalları çöküp gidecek mi? Yada sadece haber kanalları mı kalacak? Böyle instagramdan canlı yayınlara katılımcı olmak çok farklı ve güzel. Değişen dünya kurallarında bu da var bence, ulaşamayacağın kişilere canlı yayında görüntülü ulaş, soru sor, dinle, gül, ağla, her şey canlı ve dozunda bir sürede oluyor. Ben beğendim bunu...
Bugün pandemiden bahsetmekte fayda var. Bir kaç gündür kayıp sayısı 50-55 arası dolaşıp duruyor, bakalım bu serbestlikten sonra ne olacak? Bayram tatilini açacaklar mı? Kafalarda bir sürü merak edilen soru var

Ben dışarıda serbest dolaşmanın hala tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Mümkün olduğu kadar ben evdeyim. Platese devam biliyorsunuz Londra üzerinden, online İspanyolca, yarın İsviçre Ticaret Odasının webinarı var, hayat eve sığabiliyor. Artık bence evdeki zamanı doldurmayı öğrendik diye düşünüyorum. Yada ben öğrendim. Buna göre hayatımı yeniden düzenliyorum. Size de tavsiye ederim. Webinarlar güzel, online eğitimler başarılı, katılın, zamana ayak uydurun derim.

Hepinize iyi geceler diliyorum.

Tugba

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Corona Günleri 56. Gün

Corona Günleri 

 

56. Gün

İlginç bir Pazartesi

 Çookkk ilginç bir güne başladık bu sabah sabah çok erken uyandım 6 gibi, biraz sörf yaptım internette, ilaçlarımı içip tekrar uyudum. Bi uyandım saat 11 olmuş, kalktım, balkona geçtim. Biraz Aşk-ı Memnu baktım, Meltem ve Mert uyandı. Onlara kahvaltı hazırlarken ev telefonu çaldı. "Ne alaka" dedim, açtım. Adamın biri,kendini emniyetten bilmem kim, "bu telefon hattının sahibini arıyorum" dedi. Ben de "eşim" dedim. "Adı ne" dedi, "siz bilmiyor musunuz" deyince sinirlendi ve "bakın bu konuşma kayıt altına alınıyor, elinize kağıt kalem alın ve benim adımı ve sicil numaramı yazın kontrol edin" dedi. Bana  gelenler geldi, "beyefendi benim çok işim var, çocuklara kahvaltı hazırlıyorum, uğraşamam deyince" telefonu yüzüme kapadı. Bunu niye yazdım derseniz, hepimizin çevresinde bu tip dolandırıcılık olayı yaşayan var, bugün bana denk gelen ilk değil ama bu sefer ki çok ciddi hatta atarlıydı. Hani boşluğunuza gelse adama kanabileceğiniz şekilde olduğunu ilk defa gördüm, kandırılanlara geçmiş olsun diyorum ama neyle karşılaştıklarını bugün daha iyi anladım. 

 Derken İstanbul'dan iki müşterim aradı, aman dedim harika bir hafta başlangıcı, sipariş aldım, derken internetten sipariş aldım, tam havaya girmişken, o ne!! balkon zangır zangır sallanmaya başladı. Ben koptum, nefes alamadım. Evin etrafına saçılmış ev halkı balkona geldi, hepimiz Kuşadası'na gene uzak bir yerde güçlü bir deprem olduğunu zannettik ama öyle değilmiş. Deprem Kuşadası Merkezli olmuş, aslında 3.6 ama hissettiğimiz 5-5,5 arasıydı.

 Neyse İlkerciğim su verdi hepimize, komşular konuştuk falan derken sakinledik. Ben de işlerimi toparlayıp kendimi ofise attım.

 İşlerimi bitirirken İstanbul'dan beklediğim telefon geldi. Arayan Onkoloğumdu. Raporlarımı incelemiş ve 5 seneyi tamamladığım için artık Tamoksifen almama gerek kalmadığını ancak yıllık kontrollere devam edeceğim haberini verdi. Ben gene koptum. Bu haberi almak için 5 yıldır her akşam o ilacımı ve kan sulandırıcımı içtim ve sabırla bekledim. Troidlerim bu ilaç yüzünden çöktü, kilo aldım, tırnaklarım bozuldu, minik ameliyatlar oldum, gerçekten bıkmıştım. Sabrın sonu selamet ya ben de selamete ulaştım. Allahım sevinçten hala uçuyorum. Duygularımı anlatmak çok güç. Bir daha tekrar falan da olmayacak. Bitti. 

 Sevinç içinde eve döndüm, çocuklarıma sarıldım, İlker’e ve İzo’ya sarıldım, ağladık, güldük. Sakinleşince arkada Meltem, İzo ben oturduk biraz, arada İstanbul'dan Ayçin aradı, tam konuşurken artçı sallantı oldu bu sefer. Yeter yani, bitmedi....

 Son olarak ben hep bir şeylere başlamak, öğrenmek çok severim ya, geçen hafta İzmir Ticaret Odası'nın Temel İspanyolca Kursuna katıldım. Pazartesi ve Çarşamba akşam üzerleri, 48 saat, bugün ilk derse girdim. Çok güzeldi. Öğretmenimiz İzmir Ekonomi Üniversitesi Hocası, 16 kişiyiz her yaştan, çok çok zevkliydi. Hayatımda bir bu eksikti ama 48 saatlik bir kurs, başaracağım.

 Harika bir gün geçirdi diyebilirim. Corona gerzeklerinden konuşmak istemiyorum AVM'lere giden vs. 

 Hepinize iyi geceler...

 Tugba 

 

 


10 Mayıs 2020 Pazar

Corona Günleri 55. Gün




Corona Günleri


55. Gün


Bugün 65 yaş üstü için "4 saat dışarı çıkmalarına"  izin verildi. Bizim Kadıköy'ün nüfusunun yaşlı olduğunu biliyordum da bu kadar bilmiyordum. Gelen resimlerde cadde de sanki normal gün cadde kalabalıklığı olmuş. 

Biraz evvel aldığımız bir habere göre de çoğu evlerine dönmemiş. :))))) İşin şakası tabii ama 2 aya yakındır evdeler, insanı geren ve yoran bir şey. Onlar da haklılar, dört duvar arasında kalmak çok zor hele o yaşta. 

İzo şu an Trendyol' un anneler günü reklamını seyrediyor, yaşlı kadına hediye geliyor, kutuyu silmeden kutuya sarılıyor, İzo da oturduğu yerden "kadın; kutuyu sil ilk önce sarılmadan" diyor. Halimiz tiyatro oldu. 


Biz de bugünü sakin geçirdik. Evde düzenlemeler yaptık, İlker tamiratları vardı, onları yaptı.  Dışarı çıkmadık. Tuğçelere gittik, bahçe keyfi yaptık. Gene Tuğçe'nin resimlerini çektim. Hamile olduğu için profesyonel resim çektiremiyor,  ben gittikçe resim çekiyorum. Eğlenceli oluyor. Beyler ok attılar, akşamı ettik. (Tuğçeler site komşumuz, teknik olarak dışarı çıkmadık) 

Bu arada Kendi fotoğraflarımda artık  gıdım çıkıyor. 50'ye iki kala annem gibi oldum. Onun da tiroidi vardı, hatta anneannemin de vardı, benim de var, şimdi bir de şişti. Çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim hele haşimoto hastası olmaktan nefret ediyorum ama yapacak bir şey yok. Son 4 ayda 5 kilo verdim Haşimotoya direnerek, umarım yaz sonuna kadar da 5 kilo daha veririm. Göreceğiz. 

Bence bu normalleşmeye dönüleceği için gene önümüzdeki 2 hafta bence çok önemli olacak. Bakalım sayı artacak mı yoksa aynı oranda kalacak mı? Merak ediyoruz. Ben açıkçası hala endişeliyim. Bu kadar evde kaldık korunduk ama turizm ve avmler canlanacak diye kendimi ve ailemi riske atamam. 55 günden sonra da alıştık bence, sadece markete gidip eve dönmek ve oturmak, evden çalışmak daha faydalı olacaktır. 

Önümüzdeki 2 hafta çok önemli diyerek hepinize iyi geceler diliyorum.

Tugba 

9 Mayıs 2020 Cumartesi

Corona Günleri 54. Gün




Corona Günleri

54. Gün

Bu haftasonu ilk defa bize kısıtlama yoktu. Benim için çok bir şey fark etti mi? bilemedim. Bir ara dışarı çıktık, etraf 34 plakalı araçlar doluydu, çoğu da yazlık bahçe mobilyaları önünde park etmiş, mobilya bakıyorlardı. 

Bu sabah Meltemiko
Migros'taki durum ise geçen haftaya göre çok farklıydı. Gayet sakindi. Rahat rahat alışverişimi yapıp eve döndüm. 

Kendimi ikinci adresime attım; zeytinyağlı yeşil fasulye, zeytinyağlı enginar, fırında mücver üzerine de magnolya tatlı yaptım. Aaa bi de börek harcı hazırladım yarın için, kuş üzümlü ıspanak kavurdum. İzo'da tavuk yapacaktı, onun harcını hazırladı, pişirdi. 

Sonunda bittim. Magnolyalardan komşuma da yaptım, bir nefes aşağı kata indim. Selda demez mi fırında patlıcanlı köfte yaptım diye. Patlıcanı yememek olmazdı, tabii ki oturup yedim. Üzerine de yorgunluk kahvemi içip eve döndüm. Dönerken de Ece Su bana bugün aldıkları papatyayı hediye edince benim anneler günü hediyem gelmiş oldu. 

Yarın Anneler Günü, kimimiz için sevinçli, kimimiz için buruk bir gün olacak. Ben bu tip özel günleri sevmeyen bir insanım, hele annemin vefatından sonra hiççç hoşlanmıyorum

Gene de tüm annelerin "Anneler Gününü" şimdiden kutluyorum.

Hepinize iyi geceler...

Tugba

8 Mayıs 2020 Cuma

Corona Günleri 53. Gün





Corona Günleri


53. Gün


Eveeetttt, bugün de her günü aynı yaşadığımız güne güzel uyandık. Meltem de vakitli kalktı. 


Kuştur Sahili
Birkaç iş görüşmesi ardından yazlık kışlık yapmaya karar verdim. İyi de oldu. Hala vedalaşmam gereken kurumsal kıyafetlerim var ama işte bir türlü vedalaşılmıyor. Tam bitirmedim, yoruldum. Yarın bir daha eleme yapacağım. Aslında Moda Grusu  Amerikalı Tim Gun "bir kıyafeti 2 sene dolabından çıkartmadıysan bir daha asla giymeyeceksin demektir" demişti bir programında. Adam haklı ama işte sanki "onlar dolapta durunca giymesen de iyi hissediyorsun", sıkıntı bu, bunun özüne inmek gerek:)

Bir ara mola verdiğimde nihayet İstanbul'daki onkoloğumu aradım, tabii ki bulamadım ama pazartesiye online randevu aldım. Raporumu mail attım, ultrason ve mamografiyi ister muhtemelen, onları da kargolarım artık ne yapayım. İnşallah ilaçlarımı sonlandırır ama bilemeyiz şimdiden. Bekle Tuğba bekle bakalım...

Gene eşyaları toparlarken bir fotoğraf albümü düştü önüme, içine bir baktım, Londra'daki kaldığım yurtta çektiğim fotolar. Odamı çekmişim, cuma partilerimizi, bir sürü şey ama içlerinde bir tanesi dikkatimi çekti. Ben ankesörlü telefondayım, arka planda Tunç'ta her sene yaptığımız sümenin sayfası asılı, oda oda isimleri de yazmışız, arayan bulunamazsa not alırdık, okuldan gelen herkes ona bir bakar öyle odasına giderdi. Vay be gene olayları yönetmeye devam etmişim 22 odalı katın telefon notları benim Türkiye'deki şirketimin sümen kağıdına yazılıyormuş. Bu arada benim kıyafet fena değil, o zaman beyaz tişört çılgınlığı vardı ama gözlükler feci, aman tanrım...

Toplama işi bitince biraz kestirdim. Saat 18:30 gibi Meltem'i attım arabaya dolaşmaya çıktık. Bugün yürüyüş yapan insanlar çoktu. Maske çok kişide vardı.Şehir iftar öncesi telaşındaydı ama kötü değildi. Pide aldık, 4 TL'ye arabanın tozunu aldırdık ve eve döndük. 

Bu arada Yataş'a uğradık, tam 6 senedir yatağımı değiştirmek istiyorum,  hep başka şeyler araya girdi.Bakalım bu sefer başarılı olabilecek miyim? Göreceğiz....

Bugün de böyle geçti, bitti. Biraz sonra tabloma dönüp biraz iş yapacağım. Hepinize iyi geceler...

Tugba 



Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...