Corona Günleri
52. Gün
Bugünnnn, perşembe, güne tabii ki İngilizlerimle pilates yaparak başladım. Kahvaltı falan derken gene attım kendimi ikinci adresime. Akşamdan bahçeden gelen çileklere şeker döküp bırakmıştım, sabah suyunu salınca içine 4,5 adet karanfil ekleyip pişirdim. Sonuçta harika bir çilek reçeli oldu. Sonunda reçel de yaptım.
Banyodan sonra saçlarımızı tepeden topladık kızımla |
Öğleden sonra Meltem'i yıkadık, saçları çok uzamıştı, yaklaşık 10 cm kestim. Artık bu konuda da uzmanım. Sevgili Kuaförüm Yunus Bey'in verdiği taktikle senelerdir başarılı bir şekilde hatunun saçlarını kesiyorum.
Daha sonra duyarlı bir ebeveyn olan ben, Mert'in İstanbul'daki üniversite kursundakilerle, online toplantısına katıldım. Oğlum bu teknolojiden eksik kalamaz, üniversite kursunu online yapacak artı matematik dersi belki eve gelir Ender Hoca belki şimdiki gibi online devam ederiz.
Bu yeni yaşam şekli demişken, bugün kuzenlerle yazıştık, ortak noktada vardığımız karar: "Yeni düzenin kurallarına göre yaşam düzeneği kuracağız, uyanlarla birlikte yaşayacağız, uymayanlardan uzak duracağız." Olay budur, dün düşünmemiştim biliyorsunuz ama bugün daha netleşti bazı şeyler kafamda. Şimdi "kurallara göre yaşam şeklimi netleştirmek var" sırada, hadi hayırlısı...
Hava bugün rezaletti, hala hırka, üstüne yelekle falan takılıyoruz. Akşam üzeri Kıbrıs'tan Gaye Teyzeyi aradım, Girne de köydelermiş ve O da kazakla oturuyormuş. Bu senenin gerçekten keyfi kaçık, pek yerine gelmeyecek gibi.
Akşam yemekten sonra da İzocuğumla mahallemizde bir turlayıp hava aldık. Dönüşte balkonumuza İlker'in iki sene sonra taktığı avizenin nasıl güzel olduğuna baktık bahçeden. Normal değiliz sanki.
Her günü aynı olan ama farklı yaşanan bir gün daha bitiyor, hepinize iyi geceler...
Tugba