15 Haziran 2025 Pazar

Yeşil Fasulye ve Şeftali, Yazın olmazsa olmazı...

Yeşil Fasulye ve Şeftali – Yazın Olmazsa Olmazı


Ben zeytinyağlı yeşil fasulyeyi ve şeftaliyi çok severim.

Kuşadası’ndan Şeftali Hatıraları!

Eskiden Kuşadası Karaova neredeyse tamamen şeftali bahçeleriyle kaplıydı. Ama son 30 yılda bu bahçeler ne yazık ki birer birer yok oldu. On yıl sonra hiç kalmayacak gibiler. Davutlar’daki yazlığımızın köşesindeki şeftali bahçesinin mahsulü ise gerçekten çok özeldi. Toplama zamanı geldiğinde, bahçeye doğrudan soğutuculu TIR girer, kasalar yüklenir ve yurtdışına gönderilirdi.

Biz de kalanlardan nasibimizi alırdık. Bahçenin sahibi, komşuları için akşamüstü küçük bir tezgâh açar, şeftalileri orada satardı.

Davutlar’daki evi sattıktan sonra bile, Bodrum’a giderken yolumuzu değiştirir, bir kasa şeftali alıp Sea Garden’a giriş yapardık. Her gün çocuklarıma şeftali püresi yapar, “İyi ki yetişti” diye sevinirdim.

Aaaahh… Bir yaz geldik ki, şeftali ağaçları kesilmiş, bahçe tarumar edilmiş, villa inşaatı başlamış. Meğer yaşlı babaanne vefat edince, Ankara’da bağlantıları güçlü bir müteahhit burayı gözüne kestirmiş. Ne yapıp edip mirasçıları ikna etmiş ve bahçeyi kapatmış. O yaz Bodrum'da, resmen şeftali yasını tuttum. Ağla ağla...

Sekiz yıl önce yeniden Kuşadası’na taşındık. Bir gün bahçenin önünden geçerken minik bir tezgahta bir amcanın şeftali sattığını gördüm. Tabii ki bizim dev şeftalilerden! Hemen aldık, yedik, mutlu olduk… Ama tarlanın sahibinin bahçesinde sadece dört ağaç kalmış.

Bu şeftaliler neden bu kadar özeldi? Çünkü bunlar "yarma şeftaliydi". Çapları yaklaşık 8-10 cm olurdu. Zaten üç tanesi bir kilo gelirdi. Hem büyük hem de olağanüstü lezzetliydiler.

Şeftalinin Peşinden Samos’a Kadar!

Ben gittiğim yerlerle ilgili hep not tutarım. Geçen gün şeftaliyle ilgili notuma denk geldim. 35 yıl sonra, Kuşadası’nın karşısındaki Samos Adası’na gitmek nasip oldu. Ada, milli parkın devamı gibi; bitki örtüsü aynı. Dolaşırken bir manavda bizim şeftalilerden gördüm! İlker’e adadan şeftali götürdüm, hediye niyetine!

Bu sene de üç harfli marketlerden biri bize yassı şeftali kakalamaya çalışıyor. Hayatımda böyle bir şeftali görmedim. Genetiğiyle oynamışlar, domatese benzemiş. Bildiğiniz domates gibi! Tövbe, tövbe!

Zeytinyağlı Yeşil Fasulye: Yazın Kalbinde...

Gelelim yazın bir diğer vazgeçilmezi olan zeytinyağlı yeşil fasulyeye. İstanbul’daki Ayşe Kadın yeşil fasulyesi Kuşadası’nda yok. Bu aylarda İstanbul’dan getirtmeye çalışıyoruz.

1982 yazı… Türkiye biraz durulmuş, Özal sayesinde yurtdışına çıkış kolaylaşmıştı. Annem ve babamın arası epey gergindi. Annem, bizi halama emanet edip Jale Teyze ile bir aylık Avrupa turuna çıkmıştı. Ben 10, kardeşim 8 yaşındaydık. Halam bize hiç "hayır" demezdi. Burgaz’daki yazlıkta günü yaşardık: Sabah evi toparlama, öğlen deniz, sonra biraz dinlenme… Akşam üzeri Şemsi Eniştem Bursa’dan gelir, Semra Ablalar uğrardı. Arada Selim Abi...  Ev pek boş kalmazdı.

Halam yemek yapmayı sever miydi bilmiyorum ama hep benim sevdiğim yemekleri yapardı. Asla peynir yemeye zorlamazdı. Adil bir kadındı. Ev kalabalık oldukça mutlu olurdu bence. Kendi ailesiyle birlikte 30 gün boyunca iki çocuğa bakmak, bugün kim yapar?

Hep hatırladığım: Şemsi Eniştemin beylik tabancasının saklanması, sofrayı kurup kaldırmak bizim işimiz, kuzenler mangal yapar, eniştemle tavla oynarlardı. Ay, bir an gözümde canlandı; ne keyifli, ne özlem dolu günlerdi…

Yeşil fasulye bunun neresinde derseniz… Halam bizi çok sevdiğimiz için haftada 3-4 kez fasulye yapardı. Artık bana bir fenalık gelmişti!

Annem Avrupa’dan dönünce pazar alışverişine çıktık. Annem hemen fasulye almak istedi. Tepkim netti:
"Anne, 30 gün boyunca fasulye yedik. Sen Avrupa’daydın. Bu yaz bir daha fasulye yenmez!"
Annem bu çıkışımı hep anlatırdı.

Neyse ki Melto çok seviyor. Biz de haftada bir pişiriyoruz.

Afiyet olsun hepimize.

Tugba

Yeşil Fasulye ve Şeftali, Yazın olmazsa olmazı...

Yeşil Fasulye ve Şeftali – Yazın Olmazsa Olmazı Ben zeytinyağlı yeşil fasulyeyi ve şeftaliyi çok severim. Kuşadası’ndan Şeftali Hatıraları! ...