Futbol ve Ben...
Evet futbolu hep sevmişimdir ama bu sevgi nasıl başladı pek hatırlamıyorum açıkçası. Fenerbahçe'de büyüdüğüm için mi yoksa başka bir şeyden dolayı yok böyle bir kayıt yok. Bi de evde annem Galatasaraylı babam milli takım, ne alaka hiç anlayamamışımdır.
Belki Şemsi Eniştem bize aşılamış olabilir, sıkı Fenerbahçeliydi, Bursa'dan geldiklerinde biz de kalırlardı ve o zamanlar maçlar TRT'de yayınladığı için rahat rahat seyrederdik, tek sıkıntı tam gol pozisyonu olduğu zamanlarda kardeşim televizyonun önünden geçer ve eniştem golü seyredemezdi. Oturduğu yerde zıplar, homurdanırdı.
Asıl eziyet ise ben Londra'da okurken pazar akşamlar annemler ile telefonda görüşürdük ve ben maçların sonucunu sorardım. Annem TRT seyrederken fark ederse bana söylerdi yoksa yok, ben Salı günleri öğleyin Picadilly Circus'a gider, Gazeteciden Hürriyet Gazetesi alır ve son sayfadaki spor haberlerinden skorları öğrenirdim. Gazete 1 gün evvelin gazetesi olduğu için.
Bu hafta yurt dışından misafirim vardı ve İstanbul'a ilk gelişi idi. Aslında Avrupalı olduğu için futbol seyretmeye meraklı olduğunu ve mümkünse bir maç izlemek istediğini söyledi.
Aman allahım, bir bilet almak ne kadar zormuş. Kombinen falan yoksa, yan yana iki kişi bilet bile alamıyorsun, bir dürü kural, neyse çok yakın bir dostumdan iki bilet buldum ama Pasolig kartına yüklenmesi 1 gün aldı ama başardım.
Perşembe akşamı hayatımda ilk defa stadyumda maç seyretmeye gittim. İlk defa giden biri olarak olabilecek en gürültülü tribünden maçı izlemek güzeldi. Tek sıkıntı hava çok nemliydi ve tüm tribün ter kokuyordu, ha bi de küfürlü tezahürat felaketti.
Şansıma 4-0 maçı aldık, 4 kere polis kontrolü, stada yaklaşabilmek için yürümeme deydi. Tek sıkıntı bazı durumlardan dolayı oyuncuları ve ligi takip etmeyi o kadar bırakmışım ki, kim kimdir bu sezon tanımıyordum. Allahtan yanımdaki Sabancı Üniversitesi'nde okuyan gence sordum. Çocuk sabırla kim kimdir anlattı, hatta o kadar kibardı ki ara da bize su almış. Bu arada maça gelen halk o kadar tatlıydı ki, kimi eşini almış gelmiş, kimi kızını almış, halk harikaydı. Gerçek Türk Halkı oradaydı. Ne Araplardan ne Suriyeli kimse yoktu. Tez zamanda bu göçmenlerden kurtulsak da kendi kendimize kalsak, ileriye gidebilsek ne güzel olurdu. Ah ah...
Neyse fotoğrafta 1990 yılındaki Londra'daki yurt odamda asılı olan Fenerbahçe Posterimi paylaşmak istedim.
Hepinize iyi geceler...
Tugba