19 Haziran 2020 Cuma
Karpuz kabuğu denize yeni düştü....
Karpuz kabuğu denize yeni düştü....
Haydaaa bu nerden çıktı diyebilirsiniz ama bu sene anca karpuz kabuğu denize düştü ve sonunda biz denize girebildik hem deeee en sevdiğimiz yerde, Bodrum'da...
Nereden çıktı bu şimdi derseniz, Meltem çarşamba günü plates topunu patlattı, o top Meltem'in müzik dinlerken üzerine oturup zıpladığı top, genelde Dekatlondan alıyoruz ya İzmir ya da Bodrum'dakinden, ben de hadi Bodrum'a gidelim dedim, Mert ve İzo'nun gözleri ışıldadı. Meltem zaten yol yaptığı zaman inanılmaz mutlu oluyor. İlker'e sorduk ama "ben gelmem siz gidin" dedi. Bunun üzerine bende acaba kalsak mı acaba dedim ve hemen Gölköy'deki Kaptal Oteli aradım. Otel açılmış ve gayet temiz ve sakinmiş. Meltem severse kalırız deyip bugün yola çıktık.
İyi ki çıkmışız. Rahat bir yolculuktan sonra ilk önce Dekatlona uğradık, malesef toplar bitmiş ve ne zaman geleceği belli değilmiş. Neyse dedik ve oradan Gürece'ye geçtik ve Ayşe Arman'ın "İyilik Atölyesi'ne" uğrayıp sakajewa kolyelerinden aldık ve doğru Gölköy'e vardık.
Hafif bir yemekten sonra kendimizi Bodrum'un güzel sularına attık. Meltem bayıldı, biz bayıldık. Üzerimizden son üç ayda yaşadığımız tüm gerginliği sulara bıraktık. Çok iyi geldi açıkçası.
Tabii hepinizin nasıl gittin otele? Temiz mi? Güvenli mi dediğinizi duyar gibiyim. Burada çoğu insan maskeli ve hijyen kurallarına uyuyor. Maske takmayanlar %80 erkek. Bodrum zaten Küçük İstanbul olduğu için, araçlardaki çoğu kişi maskeli, bence sıkıntı yok. Sahilde de sadece evleri yakın olup denize girmeye gelenler vardı. Sahil genel olarak sakindi. Yarın sokağa çıkma yasağı var, kimse olmayacak, harika bir gün bizi bekliyor.
Son olarak, yazın Bodrum'da olmayı seviyorum ben, burası Küçük İstanbul olduğu için beni rahatlatıyor ve mutlu ediyor. Hepinize iyi geceler diliyorum.
Tugba
6 Haziran 2020 Cumartesi
Tam 2 yıl bitti... Kuşadası'na taşınalı...
Tam 2 yıl bitti...
Eveettt, Kuşadası'na taşınalı 2 yılı bitirdik. 2 yıl önce bu saatlerde ben çocuklar ile yeni evimize 7 saatlik bir seyahatten sonra varmıştık. (Daha otoban yoktu) Hatta hava çok güzeldi ve balkonda güneşi batırmıştık. Gece ben balkondaki yeni aldığımız koltukta uyumuş sabahleyin eşyalarımızın geldiği tıra uyanmıştım.
İlk yılın özetini sizlerle geçen sene paylaşmıştım. İkinci yıl birincisinden daha da iyi geçti bence... Artık her şeyi kontrol edebilir hale geldik. Mesela geçen sene kışın deli gibi elektrik faturası ödedikten sonra bu sene hiç o rakamlara gelmedik.
Meltem'in nelerden hoşlandığını artık daha iyi biliyoruz. Hele yazın O'nu Milli Parkta denize sokmamız her şeye bedeldi bence...
Ali Mert artık buraların İstanbullu Genci, şehirde herkes tanıyor maşallah, çok tatlı arkadaşları var, hepsine bayılıyorum.
İlker Arıcı buraların internet ve dijital pazarlamacısı oldu başımıza, sitemizdeki komşularımızın bir numaralı dijital çözüm ortağı. Halinden çok memnun.
Ben, ben, ben, her ne kadar İstanbul'a, mahalleme gidince bazen geri dönmek istemesem de, iyi ki taşınmışız, bu pandemi de ne yapardık İstanbul'da bilmiyorum. Burada sizlerinde takip ettiğiniz gibi çok rahat geçirdik. Allah bin şükür, hiçbir sıkıntımız olmadı.
Kedimiz Pıtır da bugünü bizim odada geçirdi, nedense orayı çok seviyor, ilk gece geldiğimizde uyuduğu yerdeydi bugün. İlginç bence...
Bu yaz 3. yazımız olacak ama yaz yaz gibi olacak mı bilemiyoruz. Hava hala "aman çok sıcak ve tam deniz havası" diyeceğimiz kıvama bir türlü gelemedi. İnşallah gelir. Gelirse kızımla gene Milli Park'ta denize gireceğiz.
Kuş sesleri ve gündüzü ayrı, gecesi ayrı sessizlik beni burada çok mutlu ediyor. Artık gürültüye tahammül edemiyorum. İyi ki taşınmışız hala diyebiliyorum. Hepinize iyi geceler...
Tugba
3 Haziran 2020 Çarşamba
2020, seni hiç sevmedim, sevmeyecem de!!!!
Nazan Ablanın bahçesinde coşturduğu Galalar.... |
2020, seni hiç sevmedim, sevmeyecem de!!!!
Bu yıl ilk 5 ay içinde hayatımda çok değer verdiğim, bana gerçekten faydası olmuş, örnek aldığım iki insanı kaybetmek beni benden aldı. Kalan 7 ay inşallah başka bir cenazeye gitmek zorunda kalmam.
Bugün Nazan Ablayı toprağa verirken hala içimde "O yaşıyor, eve gideceğiz bizi ağırlayacak" hissi vardı. Tabii öyle bi şey yok ama inanmak zor.
40'lı yaşları çok sevmiştim ama insan 40'lara gelince yavaş yavaş sevdiklerini yitirmeye başlıyor. Vakitli ölümler çok sarsmıyor ama bugün ki gibi vakitsiz ölümleri hazmetmek zor. Ne aceleleri vardı anlamak zor ama bu kadarmış.
Bugün cenaze namazında hoca bizim kitleyi görünce ısrarla "bu ölümlerden ders alın" dedi en az üç defa! Bunun yerine iyi insan olun, kimseyi kırmayın, hak yemeyin gibi öğütlerde bulunması daha yerinde olmaz mıydı? Zaten vakitsiz aramızdan ayrılan Nazan Abla, karıncalara bile yem verip yaşatmaya çalışan bir insandı, hepimizin örnek aldığı bir insandı, çok çok üzüldük. Ne için ders alayım? Dediğim gibi ya bizim kitle adama ters geldi yada korona cenazelerinde kalmış vaazı adamcağızın. Amannn din adamları ile polimik yapmak anlamsız, formatlarımız farklı.
Öte yandan alınacak dersler varsa:
- Sevdiklerinizle görüşmeyi ertelemeyin.
- Telefon edin,
- Yanına gidin,
- Kahve için,
- Fotoğtaf çekin,
- Güzel anılar biriktirin.
- Aranıza abuk sabuk şeylerin girmesine izin vermeyin. Parayı hele hiç.
- Yaşadığınız günün kıymetini bilin.
Hepinize iyi akşamlar...
Tugba
Tugba
1 Haziran 2020 Pazartesi
1 Haziran 2020
1 Haziran 2020
77 gün oldu, ben korona günlerini yazmaya başlayalı, 60. Günde biliyorsunuz Kuşadası olarak karantinadan çıktık. Dün de ülkenin kalan 15 şehrinde de karantina bitti. Dün gece 12'den sonra yazlık kavimler göçü başladı, İstanbul ve Ankaralılar Ege ve Akdenize hücum ettiler. Biz de bunca gün Kuşadası'nda oturduktan sonra bugün İstanbul'a gitmemiz gerektiği için kendimizi İstanbul'a attık.
Dünya para vererek 5 saatte Kuşadası'ndan İstanbul'a vardık ama 40 dakikada Barbaros Bulvarı'ndaki yokuşu aşamadık. Hepiniz merakla niye bunlar İstanbul'a geldi dediğinizi hissediyorum. Hem benim hem de İlker'in muhakkak burada olmasını gerektiren işlerimiz vardı, anlayacağınız zaruretten geldik. Sadece işlerimiz için dışarıda kalıp en kısa zamanda da eve geri döneceğiz. Görmek istediğim çok kişi var ama bu sefer göremeyeceğim. Lütfen kusura bakmayın. Keşke hepinize sarılabilsem.
Şu bir kaç gündür dünyamızda önemli şeyler oluyor. Bunları not etmek gerek. Sosyal medyada Bill Gates'in bizleri çiplemesini bir türlü aşamadık. Hayal mi gerçek mi bilmiyoruz ama innovatif adam Güney Afrikalı, 37.2 milyar dolar serveti olan, Tesla Motors'un sahibi Alan Musk, uzaya ilk özel şirket olarak Nasa desteği ile 2 insan gönderdi. Hatta öyle bir şey yaptı ki, Crew Dragon mekiğini uzaya fırlatan roket tekrar geri dünyaya döndü ve yerine kondu. Eskiden hatırlarsanız fırlatan roket denize düşerdi. Adam onu da başardı. Bakalım 2 astranot uzayda neler yapacak?
Bir ikinci olay ise Trump'in Amerikası karıştı. Beyaz polislerin bir zenciyi öldürmesiyle herkes birbirine girdi. Philedelphiyada oturan arkadaşımız Oğuz, sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini ve şehir merkezinin yağmalandığını yazdı bu sabah. Uzun zamandır Netflix Dizileri seyredenler dikkat ettiyseniz, siyahlara olan tutumlar, işlemeyen sağlık sistemi ve kadın erkek ilişkilerinin değiştiği, hep konu edilmekteydi. Sonunda olan oldu ve ayaklanma başladı. Bu iş Trump'ı düşürmek için mi yoksa güçlendirmek için mi yapıldı bilmiyorum ama hep birlikte göreceğiz.
Ha biz ülkemizde ne yapıyoruz. Normalleşmeye çalışıyoruz. Normalleşirken vak'a sayılarında nasıl bir artış olacak herkes merak içinde. Bu arada hala abuk sabuk şeyler peşindeyiz. Bugün gördüğüm kadarıyla erkekler kendilerine korona gelmeyeceğini düşünüyor ve her 10 erkekten 8'i maske takmıyor. Soyları tükenecek farkında değiller. Allah onları bildiği gibi yapsın!!!
Hepinize iyi geceler...
Tugba
29 Mayıs 2020 Cuma
Yeni Normalleşme III
Yeni Normalleşme III
Bu sabah korkunç bir baş ağrısıyla uyandım, o kadar ilaç içtiğim halde tüm gün devam etti. Hala ağrıyor diyebilirim. Tüm gün ofisimde arctimo.com sayfamım işleri ile uğraştım akşam oldu.
Öğleden sonra İstanbul'dan gelen haberler pek iyi değildi. Nazan Ablayı uyandırmışlar ama hiçbir şeye tepki vermemiş. Tekrar uyutmuşlar. Ümitler azaldı. Rahatsızlana kadar çok iyisin sonra bir anda ipler kopuyor, dönüşü olmayan bir yola girebiliyorsun, pamuk ipliğine bağlı olmak bu bence....offff
İnsan, hayatının hiç kıymetini bilmiyor aslında, sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz ama onu yaşarken ne kadar kaliteli yaşıyoruz? Hep bir sıkıntının peşindeyiz, hep bardağın boş tarafını görüp, ağlaşıp, sızlaşıyoruz. Hepimiz böyleyiz ben dahil, halbuki dolu tarafındakilerin farkında olup, şükredip onları çoğaltmak ne dense işimize gelmiyor.
Sıkıntıdan mı besleniyoruz yada kendimize bu şekilde eziyet etmek hoşumuza mı gidiyor anlamış değilim. Aslında biraz kendimize değer versek, kendimizi mutlu etmeyi bilsek, etrafımıza da o enerjiyi verebiliriz. Bunu yapmak çok zor değil. Çekinmeyin, deneyin, inanın faydası var.
Ben biraz bunu öğrendim, hatta geriye bakmamayı, eskide yaşamamayı, kolay mı? Hayır! İnsan beyni çok karışık, sizi zorlayabiliyor ama zorlayan beyne gene beyin gücünüzle karşı gelip kendimizi iyi hissetmemiz mümkün.
Şartlar ne kadar berbat olursa olsun, pozitif olmaya devam edelim, hepinize iyi geceler...
Tugba
28 Mayıs 2020 Perşembe
Yeni Normalleşme II
Yeni Normalleşme II
Hadi bakalım şehirler arası kısıtlama 1 Haziranda sona eriyorrr, kafe, restaurantlarda açılıyor. Plajlarda açılıyorrrr ama hava gitti bu sefer, bildiğin buz, geçen sene bu zamanda biz denize giriyorduk, şu an denize bile bakmıyorum, bırrrrrr, soğuk.
İyi tamam hayat devam etmek zorunda da ama şuursuzca maske takmayanlar gene yaymaya devam edecek bence, sürü bağışıklık sistemine geçiyoruz her halde, paraya sıkıştı ülke başka çare kalmadı.
Hala anlamadığım şeyler var, bu virüs bize dokunmayla geçiyor, elimizi sabunla yıkayınca ölüyor ama yıkamadan ağzımızdan içimize girerse ilaçlar öldüremiyor, biz ölüyoruz. Sabun mu yesek?? Şakaaa ama genede kafamda çözemediğim şeyler varrrr...
Biz bugünü sakin geçirdik, çocuklar evdeydi, biz ofiste, güzel işler yaptık. Arctimo.com web sayfamızı yeniliyoruz. Çok eğlenceli, yeni ürün çekimleri yaptım. Londra'dan matbaa işleri siparişi aldım. Harika bir gün oldu benim için. Umarım haftanın son günü yarın da iyi bir gün olur hepimiz için.
Hepinize iyi geceler...
Tugba
27 Mayıs 2020 Çarşamba
Yeni Normalleşme I
Yeni Normalleşme I
Sizlerden harika yorumlar almak beni çok mutlu ediyor. Sağolun takip ettiğiniz için. Bana cesaret veriyorsunuz. Dil bilgimi düzeltmeye çalışıyorum. Yıllar içinde kuralına göre yazmayı da unutmuşuz. Ha bunları el yazınla yaz deseniz yazamam. Eciş bücüş, kimse okuyamaz! Böyle iyi şimdilik. Biraz sonra Monaco'ya bağlanıp akşam yogamı yapacağım. Ben bu karantina sayesinde yapmadığım yada yapamadığım her şeyi yapar oldum. Biraz evvel de İspanyolca dersim bitti. Pazartesi bayram diye dersi unutmuşum, bugün zorlandım. Şimdi pazartesi gününe kadar tekrar yapmam gerek.
İspanyolca fazla mı oldu acaba?? Yok ölmeden bir dil daha konuşayım ya da anlayayım. Dünyanın yarısı İspanyolca konuşuyor, eksik kalmayım.
Dün bayram da bitti, bugün yeni normalleşmenin başladığı bir gün desek mi bilemedim. Yavaş yavaş yeni normalleşme yolunda ilerliyoruz. Tabii ki üretmemiz ve para kazanıp yaşamamız gerekiyor. Evde kilitli kal, otur bir yere kadardı. Şimdi
kendi korumamız kendimiz yaparak yaşamaya devam edeceğiz. Arada bu koronaya yakalanırsak iyileşip işimize gücümüze bakacağız.
Bu resim geçen aydan, bugün resim çekemedim. |
Bu bir yıl böyle geçecek bence, sizler neler yapıyorsunuz merak ediyorum. Bana minik notlar yollayabilirsiniz.
Hepinize iyi geceler diliyorum.
Tugba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Drupa
Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...
-
Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...
-
Yıl Haziran 2013, Her gün işe gidip geliyorum ama akşamları Taksim'de nöbet tutanlara destek vermek için saat 9'da tüm ev halkı bal...
-
Eveeettt, beni iyi tanıyan dostlarım peynirden nefret ettiğimi bilirler. Kendimi bildim bileli bu böyleydi ancak aile baskısından, bir paza...