2 Kasım 2019 Cumartesi

Tuğba'nın Ajandası: 1. Yılımızda Herkese İyi Bayramlar...Eveeettt...

Tuğba'nın Ajandası:


1. Yılımızda Herkese İyi Bayramlar...

Eveeettt...
: 1. Yılımızda Herkese İyi Bayramlar... Eveeetttt, bu perşembe Kuşadası'na yerleşmemizin 1. yılı dolacak. Bir çok kişi merak ediyor h...

Tuğba'nın Ajandası: Dilek Yarımadası / Milli ParkBugün hava çok sıca...

Tuğba'nın Ajandası: Dilek Yarımadası / Milli Park

Bugün hava çok sıca...
: Dilek Yarımadası / Milli Park Bugün hava çok sıcaktı ve artık sitemizin havuzu çok kalabalık olduğu için kendimizi deniz kenarına atalı...

Tuğba'nın Ajandası: Güneşli bir hafta sonundan merhaba,3 aydır hi...

Tuğba'nın Ajandası:


Güneşli bir hafta sonundan merhaba,

3 aydır hi...
: Güneşli bir hafta sonundan merhaba, 3 aydır hiç yazı yazacak zamanım olmadı ama bugün, bu yılın bitmesine 2 ay kaldığını fark ettim ve...

Güneşli bir hafta sonundan merhaba,




Güneşli bir hafta sonundan merhaba,

3 aydır hiç yazı yazacak zamanım olmadı ama bugün, bu yılın bitmesine 2 ay kaldığını fark ettim ve yazmalıyım dedim. 

Güzel bir yaz geçirdik sevdiklerimizle beraber ancak yaz sonu Kayın validem Türkan Sultan'ın sağlığının kötüleşmesiyle tüm neşemiz kaçtı. Kuşadası - İstanbul arası mekik dokuduktan sonra 10 Ekim sabahı O'nu kaybettik. Annemden sonra bana çok ağır geldi açıkçası, hayatımın 23 yılında her zaman yanımda olan O  güçlü insan artık yoktu. Ne şanslıyım ki hem annem hem kayın validem benzer özelliklere sahiplerdi; kafasına koyduğunu en iyi şekilde yapan, becerikli, hırslı, sevecen, çok iyi insanlardı ikisi de, ha içinizden hiç mi seni sinir eden yanları olmamıştır diye düşünenler olabilir evet olmuştur ama o kadar az ki hatırlamıyorum bile.Nur içinde uyusunlar Güçlü Kadınlarım...

Frankfurt ve en sevdiğim gül rengi
Arıcı Ailesi  ise Mert ve Meltem'in okullarının başlamasıyla kış sezonuna girdi. Mert her gün bir vızıltı ile okula gidip geliyor, bazen nasıl ben bu çocuğu bu kadar doyumsuz, hiçbir şeyden mutlu olmayan, kapitalizmin esiri bir hale getirdim anlayamıyorum ama acı çekiyorum, bu yetmediği gibi  bizim yaşta çocukları olan arkadaşlarımdan da hep aynı şikayetleri duymak beni açıkçası üzüyor. Hem bize yazık hem çocuklarımıza... Büyüklerimiz ne derdi? Benim yaşıma gelince anlayacaksın ama geç olabilir....Neyse derin konular...

Meltemiko iyi ama İstanbul'a gitmekten pek mutlu olmadı, artık Kuşadası O'na daha iyi geliyor. Buranın havası, suyu daha mutlu ediyor O'nu. Yeni hafif bir tekerlekli sandalye aldık artık daha rahat etrafı gezmeye devam edeceğiz. Bu arada kendime Türkiye Karayolları Haritası aldım, oradan yakın çevre gezilecek yerleri bulup gezeceğim. Daha sonra sizlerle paylaşırım.

İlker Arıcı, daha iyi olmaya çalışıyor, tabii ki anne baba kaybı ağır, hemen iyi olmak zor ama güçlüdür Arıcı, iyi olacak.

Ben, ben, ben.... 

1 yıl işlerime çok ağırlık verememiştim, ağırdan alıyordum ancak gene bir Frankfurt Book Fair geldi ve bu sene çok daha başarılı bir fuara imza attım. Yeni bağlantılar sağladım. Bana bi gaz geldi, şimdi Ağustos sonunda kiraladığım ofisimde hem Yurtdışı pazarında matbaa işlerime devam ediyorum hem de 5 sene önce kurduğum Partifikirleri.com sayfamın yapısını değiştirerek yeni bir konsepte geçmek için hazırlıklarımıı sürdürmekteyim. 

Bu arada Kuşadası'nda olmaktan hala çok mutluyum. Bizim mahalleye doğalgazda geldi. Sanki bizden sonra biraz buralar göç aldı ama ne yapalım yer güzel. Yaşamak rahat, havası temiz ve insanın sabahları mutlu uyanıp yataktan çıktığı bir yer. 
Egeli deyimiyle "seviyom ben burayı".

Hepinize sevgiler diliyorum.

Tugba

26 Temmuz 2019 Cuma

Dilek Yarımadası / Milli Park




Dilek Yarımadası / Milli Park

Bugün hava çok sıcaktı ve artık sitemizin havuzu çok kalabalık olduğu için kendimizi deniz kenarına atalım dedik ama malum Kuşadası Denizinde öğleden sonra imbat patladığı için çok dalgalı, Davutlar sahiline gittik ama bizi hiç açmadı. Bende yola devam ettim ve en son 2006 yılında gittiğim Milli Parka'a vardık. İlk koy aslında çok güzeldir ama ne denizde ne kumda duracak yer yoktu devam ettik ve kendimizi Kalamaki koyuna attık. Bu koy çok taşlı ve hemen derinleştiği için daha az kalabalıktı. Arabamızı sahilde ağaçların altına park ettikten sonra hemen denize attık kendimizi. Su ılıktı ama insanı serinleten bir ılıklık, Meltem suyun sıcaklığına bayıldı. Taşları aşarak denizin ilerilerine gitmek zor olsa da ayağımızdaki deniz ayakkabıları sayesinde rahatlıklar yüzebildik. Meltem kıyıda mest oldu. Oturduğu yerde üzerine gelen minik dalgalarla eğlendi. 

Biz küçükken çok gelirdik Milli Park'a, Davutlar denizi özellikle Temmuz ayında öğleden sonraları feci olduğu için kahvaltımızı eder, yiyecek nevalemizi hazırlar giderdik. Genellikle kum olan koyda denize girerdik hatta deniz yataklarımızı da arabanın tepesine bağlar bütün bi günü onların üzerinde geçirirdik. 

Milli Park'ın en kötü yanı o zamanlar hiç tesis olmaması ve derme çatma tuvaletlerinde içler acısı olmasıydı. Bugün tuvaletlere uzaktık bakamadım ama 1987'den 2006'ya kadar tek bir çivi çakılmamıştı. Şimdi bir takım yenilikler yaptıkları gözüküyordu ama bizim milletimizin bunları koruyacak kapasitesi kalmadığı için pek emin değilim. Bugün deniz kenarında tahtadan yapılmış deniz yataklarını suya sokup binen insanlara hayretle baktım. Hala yediğinin çöpünü de oracıkta bırakanlar vardı. Allahtan bir yaban domuzu ailesi geldi de kalan artık yemekleri yediler ve gittiler.

Yol kenarlarına çok hoş seyir terasları yapılmış, resim çekmek ve manzarayı seyretmek harika oluyordur. 

Arılar çok meşhurdur Milli Park'ta ama işin püf noktasını bilirseniz sizi rahatsız etmezler. Bu püf noktası da etli yiyeceklerden kaçınmaktır. Direkt yediğiniz ete gelirler ve muhakkak ta sokarlar. Beni hayatımda 3 defa arı soktu üçü de Milli Park'ta :) Annem gene bir şeyler yapmıştır salamlı falan muhakkak :)

Sizlerle güzel bi Kuşadası günü paylaştım, sağlıcakla kalın...

Tuğba

4 Haziran 2019 Salı

1. Yılımızda Herkese İyi Bayramlar...




1. Yılımızda Herkese İyi Bayramlar...

Eveeetttt, bu perşembe Kuşadası'na yerleşmemizin 1. yılı dolacak. Bir çok kişi merak ediyor hala nasıl alıştınız mı? Zor olmuyor mu? Çocuklar nasıl? Siz nasılsınız? diye bir sürü sorular alıyoruz. 


Çocuklar ile başlayacak olursak:

Meltem Arıcı: Temiz hava, bol güneş, sessizlik ona çok huzur verdi. Geçen yazı çok iyi geçirdi ancak kış ayları gelince özellikle 2019'un ilk aylarında çok kötüydü. Büyümek ona biraz zor geldi, bu duruma alışıncaya kadar biraz zaman geçmesi gerekti, bir de o arada piyasada ilaç bulamayınca çok zorlandık ama hep O' nun yanında olduğumuz hissettirdik ve elimizden ne geliyorsa yaptık. Şimdi yaz geldiği için daha iyi, toparlandı, daha huzurlu. 

Ali Mert Arıcı: İlk başta çok mutluydu, okula 2 saatte gidip gelmekten kurtulduğu için daha sonra okul başlayınca İstanbul'daki arkadaşlarını çok aradı, İstanbul'da yaşamak ile daha küçük bir yerde yaşamak arasındaki farkları gördü, mutsuz oldu, biraz da kafasına dank etti, neleri kaçırdığını görmek, nelere sahip olduğunun farkında değildi. 2019 gelmesiyle birlikte Ali Mert kendini toparladı, kendine bakar hale geldi. Kuşadası'nda da arkadaşları olabileceğini fark etti. Onlarla artık dışarı çıkıyor, geziyor, güzel şeyler paylaşıyor hatta geçen pazar sitemizin mangal alanında parti verdi, hepsi birbirinden pırıl pırıl gençlerdi. Şimdi tek hedefi 2 sene çalışıp iyi bir üniversiteye gitmek tabii ki ya İstanbul yada Londra :)

Osman İlker Arıcı: Beni kıvama getirip İstanbul'u bıraktıran insan... Burada o kadar mutlu ki, sosyal kelebek, sitenin muhtarı, artık Kuşadası'nın muhtarı, bir sürü kişi ile tanıştı, güzel arkadaşlıklar edindi. Kilo verdi, ama çok tatlı yediği için minik bir kalp krizi geçirdi, insan rahatlıktan kriz geçirir mi geçirir. Şimdi daha iyi çok şükür... Burada olmaktan içimizde en mutlu kişi O.

Ve ben...: Geçen akşam sitede sevdiğimiz bir aile iftar yemeği verdi ve biz de davetliydik. Gene aynı şeyi hissettim: Sanki rüyadayım, İstanbul'da okuldan mezun olduğumdan beri çalıştığım için tatillerde de hep bir yerlerde olunca böyle şeyler hiç yaşamamış, paylaşmamıştım. Şimdi bu tip aktiviteler beni çok mutlu ediyor, hala inanamıyorum. Fakat şuna artık inanıyorum ki her ne kadar doğup büyüdüğüm yer Türkiye'nin en güzel yerlerinden biri olsa da tüm yaşamımı tek bir noktada geçirmektense hayatımıza yenilikler, değişiklikler katmak beni çok mutlu kılıyor. Kendimi iyi hissediyorum. Tabii ki ben de burada çok iyi dostluklar edindim. Buraya gelmeden önce acaba sitedekiler Meltem'i nasıl karşılayacaklar? Alt ve üst komşularım Meltem'in gürültü patırtılarına bi şey diyecekler mi endişesi yaşarken her kes o kadar iyi Meltem'i sahiplendi ki tüm korkularım gitmiş oldu. Bu bile burada olmanın en güzel lükslerinden biri. Sabahları kuş cıvıltıları içinde elim ayağım şişmeden uyanmak, deniz manzaram da ya da orman manzaram da kahve içmek, yemek yapmak 25 yıllık kurumsallıktan sonra bana iyi geldi, hayat hep çalışmak değil ama hala buradan da çalışabiliyorum.Hem matbaa işlerim hem de parti işlerim devam ettiriyorum. Gün nasıl geçiyor anlamıyorum bile.

Sonuç: 1 yıl sonunda iyi ki buraya gelmişiz diyorum. İstanbul'u ve Fenerbahçe'yi çok seviyorum ve özlüyorum ama burayı da çok seviyorum. İnsan bu yaştan sonra huzur, ruhuna iyi gelecek şeyler arıyor ve burada bunu hissedebiliyorsunuz.  Ha taşınmak, düzen değiştirmek çok zor mu? Evet çok zor, göründüğü kadar kolay değil ama hayattan beklentiler ile alakalı bir durum, onu belirledikten sonra gerisi, adaptasyon çok kolay. Arafta kalmamak önemli olan. 

Durum budur... 

Hepinize iyi bayramlar diliyorum. 

Selamlar

Tugba

21 Mayıs 2019 Salı

Kuşadası'nda Yaşam Nasıl?

Kuşadası'nda Yaşam Nasıl?

Buralarda yaşam gayet iyi ve sağlıklı, havalar ne kadar kendini tam bulamasa da bol oksijen, denizin kenarında yürüyüşle birlikte alınan iyot, arada güneş, bizi mutlu ediyor. 

Kuşadası hareketlendi, kapalı dükkanlar açıldı, herkes kendine bi çeki düzen verdi, artık neredeyse her gün gemi geliyor. Seneye daha da büyük gemiler gelecekmiş, bekliyoruz.

Pink Martini Konserinden
Konser mevsimini geçen hafta açtık. İzmir'e Pink Martini Konserine gittik. Canlı müzik, samimi ortam harikaydı. Temmuz ve Ağustos ayında da Kuşadası'nda güzel konserler olacak, bu da beni mutlu etti. 

Bugün kardeşimle konuştum, bir damacana suyun İstanbul'da 15.-TL olduğunu öğrenince burada en azından %50 daha ucuz yaşıyoruz. Meyve sebze hala ucuz, şimdi yaz gelmek üzere her şey daha taze, en azından tarladan evinize geliyor ama tohumları nereden almışlar, nasıl ilaçlanmış diye konuları düşününce bundan sonra kirlenmemiş, genetiği ile oynanmamış besin bulmak imkansız olduğunun farkına varıp, bunu beyninizin uzak noktalarına gömüyorsunuz yoksa delirmek gerekiyor. 

Okullar birkaç hafta içinde sona erecek bu da biz anneler için hem iyi hem kötü :) Başta erken kalmamak, servise yetiştin kaçırdın muhabbetlerinden kurtulmak iyi ama daha sonra çocukların sınırları zorlamaya başlamasıyla "artık okullar açılsın herkes programını bilsin"


yakınmalarını duyar gibiyim. Neyse ki gene değişen eğitim sistemimizle 7 eylülde çocuklar okula dönecek. Biz de şimdiden yazı nasıl geçireceğiz onu planlamakla meşgulüz. Bu da insana motivasyon veriyor. Hem onlara hem kendimize programlar umutlandırıyor. 

Sabah Kahvem vazgeçilmezim
Ali Mert bu sene Sabancı Üniversitesi'nin yaz okuluna gidecek, tam 2 hafta, İstanbul'daki arkadaşları ile beraber gideceği için çok mutlu ama bakalım sonunda ne hissedecek. Bazen insanın çocuk olası geliyor ama çocuklarımız bu güzellikleri çok doğal ve sıradan karşıladıkları için bize garip bakıp küçümsüyorlar. Bizim mantığımıza göre çok şanslılar ama onların mantığına göre bize 40 yaşına geldiklerinde "çok teşekkür ederim beni yaz okuluna gönder miştin" diyeceklerini pek sanmıyorum.

Kızım havuzun açılmasını ve havaların düzelmesini bekliyor.  Bu sene mini buzul çağına girilecek dendiğinde pek anlam verememiştim ama mayıs sonuna geldiğimizde hala havaların kendini bulamaması sanki bu tezi doğruluyor. Dünyanın dengesi bozulduuuuu. 

Ben tabii ki Bodrum yapmadan duramam, Temmuz ve Ağustos ayında güzel vakitler geçireceğime eminim. Ben sıcak hava, Ege Denizi bağımlısıyım. Bunlar olmazsa olmaz. 

İstanbul'a gidecek miyim? Hayırrrrr.... İstanbul buralara gelsin bekliyoruz.

Sevgiler

Tugba

Drupa

 Drupa... 16 Yıl Matbaacılar için Drupa Fuarı ayrı bir anlam taşımaktadır. Babam, 1976 yılından itibaren 2016'ya kadar hepsini ziyaret e...